Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

oe

456 syf.
5/10 puan verdi
·
134 günde okudu
Harari'nin hayvanlardan tanrılara sapiens ve 21. yüzyıl için 21 ders isimli kitaplarından sonra okuduğum üçüncü ama en sıkıldığım kitabı oldu. Bahsettiği mevzular önemli olsa da algoritma, veri, bilinç vs gibi kitapta sürekli tekrarlanan soyut kavramlar rahat ve anlaşılır okumayı biraz zorlaştırıyor. Söz konusu kavramlara özel bir ilginiz varsa kitap sarabilir, yoksa akıcı bir dili olduğunu söylemek zor.
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
Homo Deus: Yarının Kısa Bir TarihiYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201712,1bin okunma
Reklam
614 syf.
6/10 puan verdi
·
167 günde okudu
İzmir kökenli Sabetayist, yani Yahudi dönmesi olduğu iddia edilen Evliyazade ailesinin 100-150 yıllık hikayesini anlatan bir kitap. Devlet yönetiminde ve bürokraside hep üst mevkilere gelen bu kişilerin akrabalık bağları bazen kafa karıştırsa da başlarından geçen film gibi olaylar ilgiyi canlı tutuyor. Doktor Nazım, Tevfik Rüştü Aras ve Adnan Menderes kitapta ön planda olan isimler.
Efendi
EfendiSoner Yalçın · Doğan Kitap · 20082,349 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
26 günde okudu
İbretlik kitap
Birinci dünya savaşında Osmanlı Devleti askerlerinin arap yarimadasinda yaşadığı sıkıntıları anlatan bir kitap. Okurken araplardan ve ingilizlerden nefret edeceksiniz. Meb temel eserler listesinde olması gerekir ama Suriyeli canımız kardeşlerimiz(!) incinmesin diye konmuyor sanırım. İbret alınması gereken olaylar anlatiyor ama anlayana..
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201110bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
104 syf.
6/10 puan verdi
İnsanlık ve dünyanın gidişatı hakkında yazılmış karamsarlık dolu bir kitap. Yazarın haklı tarafları elbette var, çoğalan nüfus ve yetersiz kaynaklarla ilgili düşünceleri ile devlet&din eleştirileri gayet yerinde. Ama zaten bir gün öleceğimizi bildiğimiz halde habire bunu dile getirip keyif kaçırmanın bir manası yok. Kendisi zaten o kadar karamsar ki sonunda intihar ederek kendi hayatına son vermiş.
Kaos'un Kutsal Kitabı
Kaos'un Kutsal KitabıAlbert Caraco · Sel Yayınları · 20162,185 okunma
590 syf.
·
Puan vermedi
·
81 günde okudu
Kitabın arkaki tanıtım yazısında yazarın kitabı "olabildiğince objektif ve yorumsuz" kaleme aldığı yazsa da şurası açık ki yazar Öcalan'dan nefret etmiyor. Bazı kısımlarda neredeyse Öcalan'ı haklı çıkaracakmış gibi yazdığı bile olmuş. Hayatıyla ilgili bilgiler güzel, fotoğraf ve belgeler daha çok olabilirdi. Ama dediğim gibi bir nefret ve suçlama kitabı değil, aksi yönde bir eğilimde yazılmış. Objektif bilgileri süzerseniz iyi bir kaynak.
Abdullah Öcalan
Abdullah ÖcalanMüslüm Yücel · Alfa Yayınevi · 201444 okunma
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
·
84 günde okudu
Yazar, içinde bulunduğumuz yüzyılın popüler olan veya olması beklenen 21 konusunda görüşlerini aktarıyor. Bunu yaparken de alttan alttan insanları milliyetçilik ve dindarlık gibi kalıplarından kurtulup dünya vatandaşı olmaya, global düşünmeye ve hareket etmeye davet ediyor. Bu şekilde de bilerek veya bilmeyerek bence "yeni dünya düzeni" denen oluşuma hizmet ediyor.
21. Yüzyıl İçin 21 Ders
21. Yüzyıl İçin 21 DersYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 20187,6bin okunma
168 syf.
4/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bilirsiniz, Atilla İlhan'ın "üçüncü şahsın şiiri" isimli bir şiiri vardır. Daha sonra da Alpay şarkı olarak okumuştur. Bence "Genç Werther'in Acıları" bu şiirin roman hali. Hikaye malum, erkek bir kadına platonik aşıktır ve kadının hayatında biri vardır. Kadın da beğenilmekten hoşlanır aslında ama net bir şey demez aşığı süründürür durur ya hani, romanda da bu anlatılıyor. Werther'in duygularını ifade biçimi yer yer baya etkileyici. Lotte'ye olan aşkını gerçekten hissediyorsunuz. Zamanında bu romanı okuyup intihar edenler olmuş zaten. O yüzden bu aralar platonik takılıyorsanız okumayın :)
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Sosyal Yayınları · 2002120,9bin okunma
648 syf.
8/10 puan verdi
·
65 günde okudu
Roman, 1960 darbesi öncesi eskinin devrimcisi şimdinin aile babası Kenan ile Menderes karşıtı üniversite öğrencisi Günsel arasındaki yasak aşk çevresinde dönen olayları anlatıyor. Kenan Günsel'le olan uyumunu fark ettikçe karısı Nermin'le olan uyumsuzluğu daha çok canına tak etmeye başlıyor ve gitgide boşanma isteği artıyor. Kenan'ın eski ama artık hayat görüşünün pek uymadığı arkadaşı Rasim'in garsoniyer olarak kullandığı evin anahtarını Kenan'a vermesiyle Kenan, Günsel'le kaçamak buluşmalarını yaşamaya başlıyor. Fakat romanın sonlarına doğru Kenan hakkındaki dedikodular sonucu Günsel'le ilişkisi bozulmaya başlıyor. Bu romanı neredeyse yaşıtı olan ve yaklaşık aynı kalınlığa sahip Tutunamayanlar'ı bitirdikten sonra okudum. İki romanda da Nermin ve Günsel(i) isimleri karakter olarak kullanılmış. Sanırım bu sebeplerle 1970'lerde sol görüşlü aileler yeni doğan kızlarına Günsel ve Günseli isimlerini sıklıkla koymuşlardır. Türkali'nin günümüzde artık pek kullanılmayan "evecenlikle" ve "o ki" kelimelerini de sıklıkla kullandığını belirteyim.
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Everest Yayınları · 20145,2bin okunma
724 syf.
7/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Türkiye'nin en çok yarım bırakılan kitabını ittire kaktira hatta bazı sayfaları atlayarak da olsa bitirmeyi başardım. Tam kapanma da kitabı bitirebilmemde etkili oldu tabi :) Kim bu tutunamayanlar? Belki ilkokulda kimseyle oynamayan o çocuk, belki lisede herkesin ezik diye dalga geçtiği o çocuk, belki hiçbir işte dikiş tutturamayan Ziyalar.. ya da sokakta yürürken yolunuzu degistirmenize sebep olan isimsiz evsizler. Bu kitaptaki ana karakter Selim Işık aslında bir şeylere tutunup belli mevkilere gelebilmiş ama artik yabancilarin deyişiyle midlife crisis (orta yaş krizi) mi dersiniz, bulmuş da bunuyor mu dersiniz yoksa zaten biraz kafadan kontakti daha fazla gizleyemedi mi dersiniz.. Bir şeylerin ruhunda, aklında birikmesiyle tutunduğu şeylerden de kopmuş, hayatın olağan akışı içinde çoğunluğa normal gelen şeyleri yadırgamış ve intihar etmiş bir birey. Turgut Özben de onun intiharının sebeplerini araştıran ve araştırdıkça kendisinin de tutunamadigini fark eden bir arkadaşı. Kitapta o kadar çok ayrıntı, o kadar çok yan öykü var ki işte bunlar okumayi en zorlaştıran, konudan koparan şeyler. Hayali tiyatro sahnesi gibi diyaloglar, şu meşhur noktasız sayfalarca süren bölüm... aslında 400 500 sayfaya rahatlıkla azaltilabilecek bir öykü ama Atay hiçbir detaydan kaçmamış. Yer yer Dövüş Kulübü filminde Norton ve Pitt'in tek kişide bütünleşmesi gibi Turgutla Selim'in de bütünleştiğini hissedebilirsiniz. Ayrica Yavuz Çetin'in "yaşamak istemem" isimli şarkısının adeta bu romanın özeti gibi olduğunu fark ettiğimi belirtmem lazım. Zaten o da intiharı seçti malumunuz. Kitabı yarım bırakmak en kolayı, bitirmek zor. Tutunamayanlar'a tutunabilmede başarılar.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
392 syf.
4/10 puan verdi
·
63 günde okudu
Kitabın dili pek basit değil, iletişim radyo tv ya da sinemaya meraklı felsefe öğrencilerine hitap eden bir dili var. 4. Bölüm yaklaşık 109 sayfa ve işe yarar bir şey isimli yerli filmi inceliyor. Bu bölümde yazar "virtüel, edimsel, molar" kelimelerini çok seviyor olacak ki hemen her sayfada kullanmış. Bu üçlü o kadar sık karşıma çıktı ki özer aydoğan'ın hellenistik heykel karikatürünü hatirladim. Kısacası herkese göre bir kitap değil. Yazarın dili zor, felsefeye de dalınca okuyup anlaşılması daha da zorlaşıyor. Zaten kitabın arkasında da belirtmiş lisans, lisansüstü öğrencileri ve öğretim görevlilerine yönelik diye. Alan dışı ilgi duyanları da eklemiş ama bence pek öyle değil.
Sinema Felsefesine Giriş-Film Yapımı Felsefe
Sinema Felsefesine Giriş-Film Yapımı FelsefeSerdar Öztürk · Ütopya Yayınevi · 201818 okunma
Reklam
494 syf.
7/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Yapacağı eylemlerin, alacağı kararların geleceği nasıl etkileyeceğini öngörme yetisine sahip bir adamla onu ele geçirmeye çalışan bilimadamlarının ajanların kedi fare kovalamacasını anlatan aksiyon macera tadında bir roman. Nicholas Cage'in oynadığı "next" isimli filme ilham vermiş olma olasılığı yüksek.
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202385,8bin okunma
166 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Emre Kongar'ın hayal gücünden çıkmış, biraz puslu kıtalar atlasını biraz gülün adını çağrıştıran fatih sultan mehmet dönemi yaşanan entrika gizem dolu bir roman. Gizli örgüt oluşumları, ebced hesabı, vatan hainliği peşindeki devşirmeler kitabın ağır basan konuları. Kongar romanını o kadar inandırıcı yazmış ki kitabın en başında her şey kurgu diye belirtmesine rağmen okurken arada bir "acaba" dedirtmeyi başarıyor.
Hocaefendi'nin Sandukası
Hocaefendi'nin SandukasıEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 2012186 okunma
468 syf.
6/10 puan verdi
·
73 günde okudu
Güneş tutulması sırasında bayılıp; ayılınca çevresindekileri, bulunduğu yeri tanımayan başka bir boyuttan oldugunu iddia eden bir kızın tuhaf hikayesi. Aynı bedende farklı birinin olma durumu. Roman daha kısa olabilirdi ama yine de sıkmıyor. Yazarının öz Türkçe takıntısı var. "Uslamlama, sen bir görkemsin, ekin, varsıl" gibi günlük hayatta kullanmadığımız kelime ve deyişleri kahramanlarına sık sık söyletiyor ve bu da eğreti duruyor. Felsefe, aşk, bilimkurgu ağırlıklı bir roman.
Su Sesi Yankıdı Evrende
Su Sesi Yankıdı EvrendeMehmet Şahan · Derin Yayınları · 20071 okunma
238 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 günde okudu
Belli bir kalıba sığdırmak gerçekten zor. Osmanlı doneminde geçen biraz fantastik, biraz felsefi, biraz da bilim kurgu bir eser. Okurken pek çok eserden çağrışım hissettim. Her sayfasında anlamini bilmediğim bir sürü kelimeyle karsilastigimdan eco'nun foucault sarkacı'nı okudugum anlardaki zorlanmaları tekrar yaşadım. Bunyamin'in babasını arayışında vebalı annesini ve kızkardeşini arayan benhur'u; felsefi kısımlarda sofie'nin dünyasını; gerçeklik, zaman diyaloglarında matrix'i; yolculuk anlarında simyacı'yı hatırladım. Bir kez okuduktan sonra bilinmeyen kelimelerin anlamlarını yanlarına not alıp tekrar okunası bir roman.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
248 syf.
6/10 puan verdi
·
42 günde okudu
knut hamsun'un açlık romanından sonra açlığı, fakirliği yakından hissettiren bir diğer eser oldu benim için. özellikle günümüz otel ve lokanta çalışanlarının belli sayfaları okuduktan sonra hallerine şükredecekleri bir kitap olacaktır. kitabın bana verdiği mesaj; paris, londra veya başka yer önemli değil... ister 1900'lerde ister 2000'lerde yaşa; evsizsen, açsan veya fakirsen yaşamak senin için zor olacaktır.
Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra'da Beş ParasızGeorge Orwell · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.