Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra

Önümüzde açık ve biçimlendirilmemiş olarak uzanan özgürlüğü açısından tüy gibi hafif, belirsizliği açısındansa kurşun gibi ağır onca zamanı nasıl kullanabilirdik, nasıl kullanmalıydık?
Reklam
İnsanların hayat şartları düzeldikçe acı azalır, hayat daha değerli hale gelir ve mutlu insanlar mutlu hayatlarını sürdürebilmek için ölümle mücadele etmek ister.
Sayfa 438Kitabı okudu
Biz öldürmek için yaratılmadık ama artık ölülerimizin sayısını dahi bilmiyoruz.
Sayfa 128Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daha gelişmemiş, körpe bir çocuğun ruhunu kendi çılgın kininin, karşılıksız aşkının, kırılan gururunun öcünü alacak bir kalıba dökmekle büyük bir günah işlemişti.
Sayfa 537 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sahte bir utanma süsü katmadan, cesaretle ve yüksek sesle, erkekçe söylenen bir sözcüğün toplumdaki alaycıların iğrenç eleştirileri içinde kaybolmayacağını, toplumsal yaşamın derinlerine bir inci gibi ineceğini, her zaman kendine bir sedef bulacağını bilmiyordu.
Sayfa 346 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
... bir kadının da, erkeğin de ortak gizli beklentisi hayat arkadaşının kişiliğinde sürekli bir huzur, sonu gelmez, düzenli bir duygu birlikteliği bulmak değil midir?
Sayfa 264 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Hayat düşünce ve emektir..."Bilinmeyen, karanlıkta kalan, ama hiç ara vermeyen ve yapması gerekeni yaptığı bilinciyle ölen emektir hayat.
Sayfa 237 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ve hiç istemese de sürekli evde kalıyordu İlya; limonlukta yetiştirilen bir sıcak ülke bitkisi gibi ağır ağır, cansız gelişiyordu. Dışa vurulmak, harcanmak istenen güçleri içe dönüyor, orada soluyor, köreliyordu.
Sayfa 192 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bu temiz yürekli insanlar hayatı, zaman zaman hastalıklar, parasal sıkıntılar, tartışmalar, kimi zaman da çalışma gibi üzücü rastlantılarla kesintiye uğrayan huzurlu ve hareketsiz bir ülkü olarak görüyorlardı.
Sayfa 170 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kişiliğinin gelişmemişliğine, ruhsal güçlerinin güdük kalışına, her şeye engel olan hantallığına üzülüyordu. Varoluşunun patikasının, yerden kaldırılmayacak kadar ağır bir kaya parçasıyla kapalı olduğunu düşündüğü için, başkalarının öylesine dolu dolu, hareketli yaşamlarının kıskanıyordu.
Sayfa 143 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Birbirlerinin yalnızca iyi yanlarından zevk almaları, eksikleri yüzünden de birbirlerini yere çalmamaları için her iki tarafın da büyük yaşam deneyiminin, sıcak yüreğinin, olgun birer mantığının olması gerekir.
Sayfa 116 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Demek, doğayı anlatmamızı buyuruyorsunuz: Gülleri, bülbülleri veya soğuk kış sabahlarının güzelliğini anlatalım, öyle mi? Hem de çevremizde her şey kaynaşırken, uğulduyorken... Bize toplumun çıplak fizyolojisi gereklidir yalnızca; Şarkıların zamanı değil şimdi...
Sayfa 68 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Ben yeniden dirilişim, ben hayatım, dedi Tanrı; bana her kim inanıyorsa, ölse bile, yaşar hala ve her kim yaşıyor ve bana inanıyorsa asla ölmez."
Sayfa 387 - Can YayınlarıKitabı okudu
Devrim o kadar fazla kelle uçurmuştu ki, hem kendi hem de kirlettiği toprak kıpkırmızı olmuştu artık. Genç bir şeytan için düzenlenmiş oyuncak bir yapboz gibi parçalara ayrılmıştı ve gerektiğinde yeniden birleştiriliyordu. Güzel konuşanı susturuyor, güçlüyü deviriyor, güzeli ve iyiyi ortadan kaldırıyordu.
Sayfa 338 - Can YayınlarıKitabı okudu
Değişim, kutsanmış ve kutsayıcı yüzüyle monsenyörün simgelediği üst tabakanın ortalarda görünmeyişinden çok, aşağı tabakanın tuhaf yüzlerinin ortalığa çıkmasıydı.
Sayfa 278 - Can YayınlarıKitabı okudu
83 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.