"Biliyordum" dedi Hüma.
"Neyi biliyordun Meleğim?" dedi Hüma'ya Sencer.
"Geleceğini, Sencer. Bir sabah gelecekti kardan aydınlık."
"İnsan kalbini ne zaman terketmiş Gül Güzeli? Hem aydınlık da sensin, o tertemiz kar da,"
"Insan bu kadar çok nasıl sever Gül Güzeli?" dedi gözleri dolup haykırmak isterken göğe.
Hüma,bu sözleri duyamadı ama. Bedeni bilinçsizce yığıldı Sencer'in kollarına. Sencer, gövdesine bastırmaya devam etti Hüma'sını. Parçalanmış bedenleriyle Dünya'yı ayağa kaldıracak adımları yeri inletti ve siyah aslan, elinde kırılmış gülü taşıyarak çıktı mahzenden. Onu özgürlüğüne uçuruyordu.