Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mizgin ORUÇÇİFTÇİ

Mizgin ORUÇÇİFTÇİ
@onlymizgin
-gökyüzününbirucundanbirucunauçsuzvebucaksızca-
Tüm bilge profesörler ve doktorlar, çocukların arzularının nedenini anlayamadıklarını söyler. Oysa, bu dünyada yetişkinler de çocuklar gibi davranmaktadır. Nereden gelip nereye gittiklerini bilmeden, kendi fikirlerini pek az kullanarak, bir bisküvi, şekerleme ya da bir sopayla güdülenirler.
Reklam
Eğer köhnemiş insanoğlu -neden böyle olduklarını bir tek Tanrı bilir- ısrarla geçmiş acılarını hatırlamayacak olsa ve o anki sükûnete kendini bıraksa, o zaman çok daha az acı çekerdi.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe
7.9/10 · 120,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali
9/10 · 314bin okunma
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, bu dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Onun birçok hissinin, düşüncesinin benimkilere ne kadar benzediğini gördükçe, aramızdaki yakınlığı daha kuvvetle hissederek seviniyor; fakat onun bir noktada benden ayrıldığını, hakikatleri kendi kendisinden saklamayı, ne pahasına olursa olsun, kendisini aldatmayı asla istemediğini anladığım için korkuyordum. Çünkü müphem bir his bana, kim olursa olsun bir insanı tamamen gördükten ve gördüklerini kendinden saklamadıktan sonra, ona hiçbir zaman büsbütün yaklaşılamayacağını fısıldıyordu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Bana sadece yorgunluk veren uzuvlarımın değil, ruhumun da yaşamaya başladığını, içimde, haberim olmadan bekleşen üstü örtülü derin tarafların da birdenbire meydana çıkarak bana fevkalade cazip, kıymetli manzaralar arz ettiklerini görüyordum. Maria Puder bana bir ruhum bulunduğunu öğretmişti ve ben de onun, şimdiye kadar rastladığım insanlar arasında ilk defa olarak, bir ruhu bulunduğunu tespit ediyordum.
Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz? Sizinle, bunun için dost olabileceğimizi zannediyorum. Çünkü halinizde o manasız kendine güvenme yok... Fakat bilmem... Ne kuzuların ağzından vahşi kurt dişlerinin sırıttığını gördüm..."
Bir ecnebi dil öğreneceğimi, bu dilde kitaplar okuyacağımı ve asıl, şimdiye kadar sadece romanlarda rastladığım insanları işte bu "Avrupa" da bulacağımı tahmin ediyordum. Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayaşım değil miydi?
İnsanlar birbirlerini ne kadar iyi anlıyorlardı... Bir de ben bu halimle kalkıp başka bir insanın kafasının içini tahlil etmek, onun düz veya karışık ruhunu görmek istiyordum. Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?
Reklam
415 syf.
·
Puan vermedi
·
44 günde okudu
Şu an çok derin duygularla bu satırları yazıyorum. Kitap zaten psikolojiyle alakalı olduğu için yüksek bir beklentiyle başlamıştım ama şu an kitabı noktaladığım bu anda beklentimin de çok çok üstünde olduğunu belirtmek isterim. Nietzsche Ağladığında, hep okumak istediğim bir kitaptı. Şimdi iyi ki okuduğum dediğim kategoriye üst sıralardan yerleşti. Derin psikolojik incelemeleri, yer yer felsefik tartışmaları ele alan kitabın bana göre subjektif yorumu, insan hep göstermeye korktuğu o kişidir. Bir mektup alınması üzerine başlayan bu yolculuk mektubu alan doktorun, mektuptaki kişiyi tedavi etmek üzere çıktığı bu yolculukta bulduğu şifayı ve o kişiye -yani Nietzsche'ye- dokunduğu yardımları anlatan ve müthiş dersler veren bir psikolojik-felsefik roman. Çevirisi oldukça gerçeğe bağlı kalınarak yapılmış olup, dil konusunda çok zorluk yaşanmadan ve tadına varılarak okunan bir kitap oldu, en azından benim için:)
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352bin okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
44 günde okudu
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom
9.2/10 · 52bin okunma
"Şu anda sevdiğim tek şey Friedrich, başkalarına karşı görevimi yerine getirdiğim düşüncesi." "Görev mi? Görev kendine olan sevgin ve koşulsuz özgürlük arayışının önüne geçebilir mi? Kendini gerçekleştiremediysen 'görev' başkalarını kendi büyümen uğrunda kullandığını örtmek için uydurulmuş bir tabirdir sadece." Breur bu fikri çürütmek için enerjisini topladı. "Başkalarına karşı görev diye bir şey vardır ve ben de bu göreve sadık kaldım. İnandığım şeylere sadık kalma cesaretini gösterdim." "Daha iyisi Josef, bundan çok daha iyisi inandığın şeyleri değiştirme cesaretidir. Görev ve sadakat aldatmacadan ibarettir, arkasına saklandığın bir perdedir sadece. Zincirlerini kırıp özgürleşmen için göreve bile hayır demen lazım."
Sayfa 342Kitabı okudu
Nietzsche iç çekip şapkasını tekrar başına taktı. "Hartmann'a dönersek, bilinçdışının farklı yönlerinden bahsediyor ve anılarımız ile zihinsel süreçlerimizin büyük kısmının bilincin dışında olduğunu söylüyor. Katılıyorum ama yeterince ileri gitmiyor: Hayatın -gerçek hayatın- ne kadarının bilinçdışı tarafından yaşandığını kestirmek güç olsa gerek. Bilinç, varlığı örten yarı saydam bir deri sadece: Eğitimli bir göz onun ötesini görebilir -oradaki ilkel güçlere, iç güdülere, güç arzusunun derinliklerine kadar inebilir.
Sayfa 324Kitabı okudu
"Evet, söylediğin her şey doğru Friedrich, kişinin hayatını bile isteye seçtiği konusundaki ısrarın dışında. Kişi hayatının hedeflerini bilinçli olarak seçmez: Onlar tarihinin bir kazasıdır, öyle değil mi?" "Hayatını sahiplenmemek varlığının bir kaza olmasına izin vermektir."
Sayfa 260Kitabı okudu
353 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.