Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mizgin ORUÇÇİFTÇİ

Mizgin ORUÇÇİFTÇİ
@onlymizgin
-gökyüzününbirucundanbirucunauçsuzvebucaksızca-
Bizim küçük Anadolu şehirlerimizde bu müzmin evlenme hastalığı daima hüküm sürmektedir. En kuvvetliler bile bir iki sene dayanabildikten sonra bu amansız mikroptan yakalarını kurtaramazlar ve kör gibi, önlerine ilk çıkanla evleniverirler.
Reklam
Çocuğun bu metaneti orada bulunanların kalbini parçalıyordu. Zaten, bir felakete sessiz ve soğukkanlılıkla tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
İnsan ne tuhaf bir varlık? En gerektiği anda tüm güçlerini kaybediyor. Neşeden sarhoş olsa da aslında yine de kapalı bir alana kısılıp kalmış değil mi? Sonsuzluk içinde yitip gitmek istediğinde de aslında dönüp dolaşıp yine o soğuk ve sıradan varlığa gelmez mi?
Sayfa 119Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çok şeye sahibim ama ona olan sevgim her şeyi silip atıyor. Çok fazla şeyim var ama onsuz hiçbir şeyim yokmuş gibi.
Sayfa 109Kitabı okudu
Benim zekâma ve yeteneklerime, hislerimden daha fazla değer veriyor oysa benim için asıl önemli olan hislerim. Gücümün, mutluluğumun ve kederimin tek kaynağı onlar. Sahip olduğum diğer tüm bilgileri başkaları da edinebilir ancak hislerim yalnızca bana aittir.
Reklam
İnsanoğlunun yaşamak ve sonunda da huzura kavuşmak için sadece küçücük bir toprak parçasına ihtiyacı var.
Onlarca kral, bakanları, onlarca bakan da sekreterleri tarafından yönetilmiyor mu? Bu gibi durumlarda asıl lider kim? Bence lider, başkalarına destek olup, onların gücünü ve tutkularını kendi tasarılarını gerçekleştirmek için kullanacak kuvvet ve yeteneğe sahip olandır.
Nasıl olur da mutluluk kaynağımız aynı zamanda keder çeşmemiz olabilir? Kalbimi sevgiye boğan ve cenneti önüme sererek beni mutlu eden coşkulu duygular, çekilmez bir eziyete dönüştü.
"İnsan doğasının," diye devam ettim. "Sınırları vardır. Yüklü acılara, neşeye ve kedere dayanabilir ancak bu ölçü geçildiği anda yok olur. Sorun bir insanın güçlü ya da zayıf oluşu değil, acılarının ölçüsüne katlanıp katlanamadığıdır. Bu acı ruhsal ya da fiziksel olabilir ve bence kendine zarar veren bir adama korkak demek, hastalıktan ölen bir adama korkak demek kadar saçmadır."
Oysa intihar, zayıflıktan başka bir şey değildir. Zorlu bir hayatı cesaretle göğüslemektense, ölümü tercih etmek en kolay olanıdır.
Reklam
Dünya tüm bu saçmalıklarla dönüp duruyor ve insanlar sırf başkalarının fikirlerine olan saygılarından, kendi dileklerini ve isteklerini düşünmeden, paranın, onurun ve diğer gösterişlerin peşinden koşuyorlar. Bu tam bir ahmaklık!
Wilhelm, kalplerimizdeki sevgi olmasa, dünyanın ne anlamı olurdu? Işıksız olsa, sihirli bir fenerin ne anlamı kalır? İçindeki alevi tutuşturmalısın ki beyaz duvarlar aydınlansın.
"Bizler, ufacık şeylerden rahatsız olmaya hazırız. Mutlu günlerimiz pek azken, dertli günlerimiz pek fazla. Tanrı'nın bize bağışladığı güzellikleri görebilsek, kötülüklerle baş ederken daha güçlü oluruz."
Sevgili Wilhelm, sık sık düşünüyorum. İnsanoğlunun içinde gezmek ve yeni keşifler yapmak arzusu, bunları bir kısır döngüye çevirip, geleneklerle sınırlandıran ve çevresinde olan bitenle ilgilenmemeye zorlayan bir içgüdüyle engelleniyor.
Bir kaygı ve korku bizleri eğlencenin tam ortasında yakaladığında, genellikle etkisini daha fazla gösterir. Bunun nedeni de ya zıtlıkların daha büyük hassasiyet oluşturması ya da duyularımızın dış etmenlere açık olmasından sonuçları daha güçlü hissetmemizdir.
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.