Haluk Oytun Ünlü

Haluk Oytun Ünlü
@onsilversky
“ Bu dünyada nadiren iki insan birbirini anlıyor...” Goethe
Sabitlenmiş gönderi
İlk Herkesi kendim gibi sanma yanılgısı mahvetti beni.. Yani  Çok kolay gelinmedi bu psikolojiye. Sonra yavaş yavaş umarsız bir alttan alma hali ve Herşeye olana, bitene Gülme ile devam etti. İlerleyen dönemde farkındalık hali.. Sonra tabiki Üzülmek içten içe üstüne bariz kırılganlık. Finale yakın tuz buz halim.. Ve en son Nokta umursamaz,sevgisiz herşeyi siktir etmiş Oytun... Vay beee bu adam çok değişti denmesin. Kolay olmadı fekat başardınız. Bu duygusuz mutsuz adamı bana siz  yarattırdınız. Reşat Nuri Gültekin in dediği gibi... “Siz Beni İnsanlıktan, Saffetten, Samimiyetten, Sevdadan İğrendirdiniz” H.Oytun Ünlü. 2020
Reklam
“Elimde bir ayna. Kendime bakıyorum. Baktığım ve gördüğüm bir yana, bana anladığım lazım diyorum. Yaşadığım yeri cehennem yapan, hep yanlış anladıklarım ya da hiç anlamadıklarım.”
Sayfa 77
"Taş var köpek yok Taş yok köpek var Taş var köpek var Ama kralın köpek Sıkıysa at taşı.." ms. 500'lü yıllarda yazılmış Sanskritce bir şiir. çeviren: Can Yücel'dir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Keşke Bunun İçin Sevseydim Seni
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Benden Size
Muzaffer Tayyip Uslu
Muzaffer Tayyip Uslu
Yalnız ben mi inkâr ediyorum Allah’ı? Mevsimler benden kafir. Ya kuşlar ve ağaçlara Ne buyurulur? Uzun söze lüzum yok Şahidimdir Beş parasız gezindiğim sokak Bir zaman yaşadığıma Ve bir hatıra olsun diye Benden size Hiç sıkılmadan söyleyebilirim Sarışın kızlara bayıldığımı
Reklam
Yalnızlık, yaşamda bir an, Hep yeniden başlayan.. Dışından anlaşılmaz. Ya da kocaman bir yalan, Kovdukça kovalayan.. Paylaşılmaz. Bir düşün'de beni sana ayıran Yalnızlık paylaşılmaz Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
84 yıl önce yayımlanan ilk şiirlerinden
Oaristys Ey hatırası içimde yemin kadar büyük, Ey bahçesinin hoş günlere açık kapısı Hala rüyalarıma giren ilk göz ağrısı, Çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük.
Kimi gözler bir acı taşır içinde, Dokunsan ağlayacak, Ağlasan susacak... Kimi gözler bir hasret taşır içinde, Sarılsan geçecek konuşsan gülecek. Kimi gözler bir dost arar, Sahiplenecek bir yürekte, Konuştukça dinleyecek; Sustukça hissedecek...
Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday
Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: "Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?" Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor...
Reklam
Zamanla anlıyorsunuz, insanların kavgaları sizinle değil. Gerçekleşmemiş kişilikleri,sevilmemiş çocuklukları,sözde başarılarıyla gizlemeye çalışılan özdeğersizlikleriyle... Kötü tavırı sakın üzerinize almayın. Siz bu savaşın sadece Nesnesisiniz.. Bazen tek sorun Gerçekten Özne'nin Ta kendisinde..
Bir sabah tanıdık bir şehre girerken
Bir sabah, tanıdık bir şehre girerken Sıcak ve dost şeyler düşünür insan. Tanıdık bir yatak bekler sizi. Bir çocuk yüzü gülümser anılardan Dost şehirler, sevgili, anne şehirler Nice anılar, nice mutluluklar yaşadım her birinizde. Delikanlı bir sevinçle sokaklarınızdan geçtiğim oldu. Kederli günlerim oldu aklımı yitiresiye. Sonsuz kareli bir film gibi Yaşamım geçiyor belleğimden Tekrar etmek duygusu Her şeyi yeniden, yeniden... Bir sabah tanıdık bir şehre girerken Hüzünlü, tuhaf şeyler düşünür insan. Sadece o şehrin değil Kendisinin de değiştiği duygusundan...
Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu
“Sue ve Johnsy, iki katlı bir evin ikinci katını paylaşan iki resim öğrencisiydi. İki arkadaşın alt katındaysa yaşlı bir ressam oturuyordu. O yıl, yaz sonuna doğru, Johnsy aniden rahatsızlanmıştı. Aradan haftalar geçmesine rağmen, Johnsy bir türlü iyileşememişti. Sue, defalarca doktor çağırmış ama doktorlar da kesin bir şey söyleyememişlerdi. Genç
Ertesi gün sana kavuşamıyacağım için uyuyamadığım geceler var benim.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
174 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.