MUTLULUK ARAYIŞI İnsanlar günümüzde, yaşam döngüsünün içinde mutlu olmayı unutmuş gibi davranmaktadırlar. Belki de bu böyle de değildir aslında. Ancak hayatın içindeki günlük koşuşturma, hırs ve başarı kaygıları insanı mutsuzluğa itiyor. Ya da bana öyle geliyor. Mutluluk gülümsemektir, güzel bir sözde bulmaktır kendini. Sevdiğinin yanında olmak,
Allah, muhabbetin ta kendisidir.” olan düşünce, Tolstoy’a ait. Tolstoy’un şule yayınları tarafından “aşk ve öfke” adıyla 2020 yılının başında yayımlanan kitabındaki diğer düşünceler için buyrunuz: Allah’tan ve diğer varlıkların ruhundan ayrı bir şekilde değerlendirilen insan ruhu, kendisinden ayrıldığı şeyle birleşmeyi ve bir bütün olmayı arzu
Reklam
Beethoven - Symphony No. 3 - Eroica
youtu.be/ft9lJBXW5rg Beethoven'ın ömrünün son yıllarıdır artık ve kulakları ağır işitmeye hatta duymamaya başlamıştır. Bu durum onda büyük bir çöküş başlatır. Onu toplumdan uzaklaştırmak şöyle dursun yaratıcılığını da yavaş yavaş kaybetmesine neden olur. İnsanın emek verip yaptığı bir eseri yaşayamaması, duyamaması, görememesi veya okuyamaması öyle bir acıdır ki Beethoven deli olur. Hayatına kastetmeye çalışır ama bunu istemediğini fark eder. Çünkü bestelemek zorunda olduğu eserleri vardır. O büyük senfoni henüz bitmemiştir onun için... Bu süreçte Avrupa'da büyük bir savaş vardır. Saltanat karşıtı Napolyon tüm cumhuriyetçilerin idolü olmuştur. Ona aşık olan isimlerden biri de Beethoven'dır. Bu süreçte bestelemiş olduğu 3. senfoniyi ona adamıştır. Eseri Paris'e göndereceği günlerde yeni bir haber alır. Napolyon saltanatı devirmiştir ama cumhuriyeti ilan etmek yerine kendi saltanatını kurmuştur. Beethoven'ın hayalleri başına yıkılmış ve öfkeden deliye dönmüş. Eserin arkasına yazdığı ''Fedakar kahramana'' yazısını kazıtır, onun yerine ''Vücudu hâlâ yaşadığı halde ruhu çoktan ölmüş olan bir kişinin anısına saygı olarak.'' yazar. Eserin adı da ''Kahraman(Eroica)'' olarak kalır. Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkıp halkını zulmün elinden kurtaracak olan kahramanlara adar.
Kitap Kadın!
"Beni bir kitaba gömün" derdi hep. "En sevdiğin kitap mı olsun?" derdik. "Seçemem ki, birini seçsem diğerinin gönlü kalır. " derdi. Bir gün "Siz beni en iyisi ilk okuduğum kitaba gömün buram buram kitap koksun ruhum, ne de olsa beni dünyasına alan kitap okuduğum ilk kitaptır..."Bir daha gün görmedi ruhu. Ne de olsa yeni hayatının ilk sayfası açılmıştı, kitaplardan alamadığı gözleri mühürlenmişti... Biz de onu en son okuduğu kitaba gömdük, ilk defa bir kitabı yarım bırakıyordu çünkü... ^bnm klmm^^
Kelime-i Tevhidin Büyük Sırları
Müslümanın her fırsatta söylediği Kelime-i tevhidin fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (La ilahe illallah diyen bela ve sıkıntılardan kurtulur.) [Bezzar] (La ilahe illallahı çok söyleyerek imanınızı tazeleyin!) [Taberani] (Amellerin kıymetlisi La ilahe illallah demektir.) [Hakim] (Zikrin [Allah’ı anmanın] en faziletlisi La
Onu tanımıyordum ama biliyordum… Geceydi, ayın karanlığı ele verdiği bir gece. Onunla ilk karşılaşmamızdı. Yorgundu, başkalarının masalında kendine yer aramaktan yorgun düşmüştü. Giyindiği bedeni ve ruhu, dolaştığı masallardan edinmişti. Elinden alınan çocukluğunu, gençliğini, tutkulu zamanlarını özlüyordu; yitip gitmiş bir zamanın izini arıyordu adeta. Tıpkı çocukluğumun ülkesi gibi… O da çocukluğumun ülkesi gibi yorgundu ama henüz teslim olmuş değildi, bunun geçici bir esaret olduğuna düşünenlerin sakin bilgeliğine sahipti. Yüzünde yaşadığı hayatın, geçtiği yolların hüznünü, dinginliğini taşıyordu. O da çocukluğumun ülkesi gibi mağrur, yaralı, yorgun ama her an tutkuya dönüşmeye hazır bir hüzün taşıyordu yüzünde. Elias Nin
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.