On yedi yaşında hayalleri ve umutları elinden alınan bir çocuktum. Mutsuzdum. "Mutsuzluğumun sebebi ne olabilir?" diye sürekli düşünüyordum. Liseye başladığım yıl, birçok Türk babasının oğullarını okula motive etme amaçlı söylediği, "Okumazsan seni sanayiye veririm" sözünü babam da beni motive etmek amacıyla söylemişti. Genelde
Ne çıkar sararıp solsa da yüzün
Gönlümde baharsın gelse de güzün
Çekilmez olsa da, sitemin nazın
Başka yâr seçmeye gözüm kesmiyor
Ne olur git deme kalbimi kır da
Meleyen gönlümü kaptırma kurda
Sırat'ı geçecek imanım var da
AŞKINDAN GEÇMEYE GÖZÜM KESMİYOR..
Sevgili hocamın pek muteber kitabıdır. Lisansta bize kendini ve kitabı sevdirmiştir..Kendisi limonlu çay ve Orham Gencebay sever... popüler kültür üzerine referans bir kitap. İçinde stuart hall dan frankfurt ekolüne her şey var... bizi sosyal bilime aşık eden hoca ve onun bana göre en nadide ilk dönem kitabı...
Bugün de nihayet günlük işlerimi bitirdim:
-İstediğim saatte kalktım. Pencereden dışarı baktım. Kimsecikler yok.
-Salonda volta attım 5m ileri, 6m geri (niyeyse-dönüş olsa gerek) duvar ve pencereye karşı.
-Ara öğün meyve. Arkasından acıkma hissi, yemek. Gereksiz şişkinlik. Pencereden dışarı baktım.
-Uzun koltukta yatay dinlenme 4 saat. Bir ara John Lennon'u düşünme. Yeniden şekerleme. Kısaca kalkıp dışarı bakma. Kimse hala olmaması ve altmış kez eli dirseklerden yıkamak.
-Ara öğün ele ne geçerse. Terliği bulamama. Pencereden bakma. Oturma. Kalkma. Uzanma. Kuruyemiş ne rasgelirse.
-Hava kararmadan büyük bitkinlik. Yorgunluk. Her tarafın duvar görünmesi. Biraz şizofrence pencereden bakma. Kedilerin öteki kediyi sıkıştırması.
-Belgeselde, dünyada karıncaların ve arıların da yaşadığını hayretle öğrenmek.
....
-Orhan Gencebay'dan 'kadere bak' şarkısını dinlemek, yarınki yazacak yazımın başlığını 'evet, ben kendimin katiliyim' diye koymak ve acizce akşam yemeğini tıkıştırıp, halen pijamalı iken zıbarıp yatmak.