"Yoksulluk içinde yaşayan halk yamalı elbiseler giyiyordu. Durumu tenkit edenler derhal "komünist", "solcu" diye hapsediliyor; dinden, İslam'dan vicdan hürriyetinden söz edenler "yobaz", "mürteci", "dini siyasete alet ediyor" diye mahkemelere düşüyordu . Işte bu durumda halkın acılarını, şikâyetlerini, kültür alanındaki baskıları dile getirecek tek araç edebiyat olmuştur."