SUSTUĞUM YERDE Gül ile kül arasında bir yaşam. Adımları zamanın ötesine geçmiş gibi hızla ilerledi Filiz. Bir üst sokağında cadde boyu gökdelenler bir alt sokağı açlık kokan sokaklar... Hayatın altının üstünden daha iyi olmadığını nerden biliyorsun? Mevlana durağı... Otobüs gelir elbet gelir, Filiz beklemeye başladı ve yine düşünmeye... Doğru
meselâ bir şansımız olsaydı, ölüm ile konuşmak gibi. geçerdim karşısına, söylerdim her şeyi tek tek. korkmazdım ondan, böyleyken böyle derdim, açık sözlü olurdum. bana acının merhalelerini nasıl tattırdığını anlatırdım ona. "o kadar soğuksun ki, benden aldığın insanları hatırlarken yüzlerine ilk dokunduğumda, parmak uçlarımda kalan o soğuk, yabancı hissi anımsayabiliyorum, yaşadığımız bir sürü sıcak anıdan evvel." derdim. sımsıcak gerçekliklerden geriye buz gibi hatıralar bıraktığını göstermek gibi saçma ve çaresiz isteklerim olurdu. bir şansımız olmadı. hep göz göze diz dize olduk "ölüm"le ama bir şeyler söylemek yasaktı. " olanlar oldu, ölenler öldü."
Reklam
Söylesenize Kim?
Kime tutunacağız ki bundan sonra, söylesenize tutunacak dalımız mı kaldı? Müzeyyen Senar gittiği günden bu yana bir daha; “Aşık gibi sevmezsen, kardeş gibi sev beni” diye sevebilecek çıkar mı? “Benzemez kim sana” derken içimizi kim cız ettirecek ki? Ya Zeki Müren gibisi gelir mi bundan sonra? Kim, “Gözümden öpme ayrılıktır derdin. Öpmedim,
Attila Ilhan - Barakmuslu Mezarlığı
Kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları Gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi Buğdaysız, çavdarsız kara ekmeğe benzersin Yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler Kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi Suya indi çakallar, suya indi söğüt dalları Barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için
Üstad'ın Cavhar Dudayeve yazmış olduğu şiir: ŞEHİDE AĞIT Ey iman sembolü, ey şanlı yiğit Ey büyük mücahid, ey büyük şehid Kıyamete kadar artık her vakit Nisan’lar ağlasın…
Birkaç ay önce eski bir arkadaşım sormuştu, “Sen bu adamı çok sevdin, neden?” diye. “Konuşabiliyoruz, dedim ve bu o kadar müthiş bir şey ki, hiç susmasın, hiç susmayayım istiyorum.” Anlatacak çok şeyimiz varmış birbirimize. Çok çay soğuttuk, çok geç kaldık, uykusuz kaldık, asansörün düğmesine basmayı çok unuttuk konuşacağız diye. Anlat, doğduğun
Reklam
1.000 öğeden 791 ile 800 arasındakiler gösteriliyor.