Uykusuzuz ikimiz de...
O her an patlayabilme ihtimali olan, belki patlamış bir bomba nedeniyle uykusuz..
Bense dünyalık olan okulumun, ultra dünyalık ve bir o kadar da pozitif bilimleri yüzünden...
Birimizin derdi anne-baba, kardeşinin bir gün daha yaşaması belki, anestezisiz ameliyatta canının yanmaması, belki bir lokma ekmek, bir yudum su...
Ötekininkiyse belki bütsüz dönem, derece, iyi bir iş, rahat bir hayat...
Fakat ikimiz de aynı Cennete talibiz öyle mi,
Aynı Allah'a aynı bağlılığı duyuyoruz(?)
Vallahi yalan, Billahi yalan.
Eğer bombanın üzerinde patladığı o küçük bedenlere deva olmaya vesile değilse, çözüm değilse savaşlara, unutturacaksa gayeyi, Davayı; yerin dibine batsın anatomisi, matematiği, okulu, işi yahut hayatı!
Lazım mı ki ümmete bir lem'a olamayacak şaşan beşer ve doymayan nefsi (!)
Değil elbet o kalplerin sesleri bir, değil haklar bir.
Hani diyor ya Halep'li Amca; "Vallahi Kur'an mahşerde tüm ümmetten davacı olacak, nerdesiniz Ey Müslümanlar, önemli olan bizim kanımız değil, biz yitip gideriz, Kur'an'a sahip çıkın, Vallahi mahşerde hepinizden davacıyız!"
Olacak davacı, değil o Cennetler bir, talip olmaya layık mıyız, yüzümüz var mı ki (?)
Rahat yataklarımızda yatarak mı istiyoruz Cenneti(?)
Sahabenin baş koyduğu davaya, taş koymaya bile üşenerek mi(?)
Vallahi zarardayız, "Vallahi biz bir şey yapmadık" diye ağlayan Halepli Çocuğun gözyaşlarını silemediğimiz için zarardayız, o gözyaşlarının vebalini ödeyemeyeceğimiz için zarardayız.
Uyanın artık, Ümmet ölüyor, Ölüyoruz Uyanın.