Kaç gün oldu ne bir mektup Kaç gece yaş la doldu Kaç gün güneş soldu Yakın olduğun kalbim bile uzaklaşır oldu Semalara dalmaktan rüyalarım harap Gökyüzüne bakmaktan içim karalar doldu En ufak ışıkla irkilmeler içinde huysuz bedenime bir haller oldu Yalnızlık doldum Kadehlerle sordumda içkiler doldum Sonunda ağlar oldum En sevdiğim ağacın yanında tek bir kırmızı Gülle hasret buldum Koklayıp dikenlerinde uyku buldum Acımasız yaşamın umutsuz havasında sitem doldum İçimi senle doldurur gibi yalanlarla buldum Kavuşmak için yüreğimle oyunlar oynar oldum Bir satır kadar yakınım Bir hatır kadar uygun Birinin yaşamını mutlu etmeye yetecek kadar Özlem Kendimi bulamicak kadar yanlız Huzursuz olan yüreğime yetemicek kadar senin sevgine muhtaç Serden gecemicek kadar senle doldum
Ablama doğum günü için 2 tane kurbağa almıştım. Herkes bu hediyenin saçma olduğunu ve çirkin olduğunu düşünmüştü yanımda olan. Ama ben sevmiştim. Ablamın da seveceğini biliyordum. Çok komikler ve bu güzeldi. Görenler ablama soracaktı aa bunlar ne tatlı diye. Ablam da kız kardeşim aldı diyecekti ve saçma bir gurur oluşuyordu içimde bunu düşününce. Küçükken evin süsleriyle oyunlar oynardık. Çocukları olduğunda ablamın bu kurbağalardan birini damat birini gelin yapacaklardı. Ve belki en sonunda oynatırken kıracaklardı onları. Biz de çok kırmışızdır ablamla evin eşyalarını. Ama o zaman üzülmezdim. Aynı bize benzemiş çocuklatın derdim. Ama olmadı. Ablam yolculuğu esnasında kaybetmiş hediyelerini. Bilmiyorum durumu çok dramatize etmiş olabilirim ama çok üzüldüm. Ne de olsa onların çocukluğumuzu andıran bir havası olduğunu düşünmüştüm.
Reklam
Ve oynadığın oyunlar, Sürekli kazanırdın.
Gece yarısı uyanmak hayata parantez açmak gibidir. Her şey durmuştur. Zaman durmuştur işler durmuştur. Bütün oyunlar durmuştur. Hiçbir şeyi kaçırmayacağını hiçbir şeyden geri kalmayacağını bilerek bunun rahatlığı içinde sakin ve telaştan uzak düşünürsün. Bu bazen keyiflidir. Aşıksan ve sevdiğinin seni sevdiğini biliyorsan onu düşünürsün. O da seni düşünüyordur. Bilirsin hayaller kurarsın. Sessizliği ve karanlığı istediğin seslerle ve renklerle doldurursun. Ama evin içi mutsuzlukla doluysa gece yarısı uyanmaları insana acı verir. Zaman geçmez ve acılar uzar. Gelip seni kurtarsın diye uykudan medet umarsın..
Molière
Molière
"Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor..." - Oğuz Atay (Tehlikeli Oyunlar)
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.