Bu kitaba başlarken aklımda türlü tereddütler olsa da, bir psikolog adayı olarak okuduğum değişik vakalar ve bir doktor olarak Gülseren Hanım'ın nasıl bir duruş sergilediği, terapötik ilişkiyi nasıl kurduğu ve içinden çıkılamaz anlarda neler yaptığı açisindan oldukça yol gösterici oldu. Kullandığı dil son derece yalın,sade, anlaşılır. Öyle ki 60 sayfa aralıksız okuyabiliyor, yorulmuyorsunuz. Bir doktor olarak Gülseren Hanım'ın hem kendi ağzından tanık olduğu vakaları beraber mercek altına alıyor hem de izin verdiği kadarıyla onun hayatını da inceleme şansı buluyorsunuz. Elbette ki yılların getirmiş olduğu bilgi birikiminin, insan tanışıklığının, uzmanlığın getirmiş olduğu ciddi bir özgüven, kendinden emin oluş, dik duruş söz konusu. Bunu zaman zaman bazı yerlerde tüm gözlerin kendisinde olmasını isteyen birinin benimseyeceği bir tutum gibi görsem de sonraki sayfalarda insanı sadece insan olarak seven bu doktorun kalemini, kalbini ben oldukça sevdim. Her kesimden insanın rahatlıkla okuyabileceği ve bence bir satır da olsa kendine mutlaka pay çıkarabileceği bir kitap bu. Keyifli okumalar.