ALÇAK GÖNÜLLÜ ŞAİR, YÜZ YAŞINDA
1916 doğumlu Behçet Neçatigil, bu yıl yüz yaşında. Üstat nedense, doğduğu günü kendi sözlüğünde belirtmemiş; ancak 16 Nisan'da dünyaya geldiği biliniyor.
Behçet Hoca 13 Aralık 1979'da yaşama gözlerini yumduğunda altmış üç yaşındaydı. Bir alçak gönüllülük simgesi gibi yaşamıştı. Birçok şiiri de sade yaşamların yorumunu yansıtmaz mı?
Her şey araya giriyor, aradan çıkıyor
Arada çocuklar doğuyor, büyüyor, yürüyor
Arada evler, evlenmeler, ölümler duruyor
Arada yaz kış bahar, dünya dönüyor.
Türk edebiyatının bağımsız, özgün ve seçkin bir şairi olduğu halde, kendini şair, yazar, edebiyat tarihçisi olarak değil, emekli bir öğretmen olarak gösterirdi.
Bilirkişi olarak çağrıldığı mahkemede, yargıç ona mesleğini sorunca; "emekli edebiyat öğretmeni" diyecekti.
Öğretmenlik unvanını göğsünde bir madalya gibi taşıdığı söylense yalan olmaz. Topluma insan yetiştirme mesleği olan öğretmenliği, kutsal bir görev gibi yerine getirdiğini yakınlarının tanıklığıyla öğreniyoruz.
Kendi gibi bir Türkçe öğretmeni olan Huriye Hanım'la evlendiklerinde, balayı için Bursa'ya giderler. Bursa Çelik Palas'ta baş başa birkaç gün geçirmek, genç evliler için büyük lükstür.
Behçet Hoca, o birkaç günlük balayında bile -inanılmaz bir görev duygusuyla- öğrencilerinin sınav kağıtlarını yanında götürür!
Anısına saygıyla.
Dilimizin gerçekten özgün olan tarafıysa, insanlar ve aslanlar hakkında bilgi paylaşımına olanak sağlamasından çok, var olmayan şeyler hakkındaki bilginin aktarılmasını sağlamaktır... Sadece Homo sapiens' in var olmayan şeyler hakkında konuşabildiği iddiası herkesçe kabul edilebilecek bir önerme. Bir maymunu, ölümden sonra gideceği maymun cennetindeki sınırsız muzla kandırarak elindeki muzu vermeye asla ikna edemezsiniz.
Hayvanlardan Tanrılara, Yuval Noah Harari (s.37)
Sevgili Zweig,
16 Mayıs 1928 Sorrento
Çok ilginç bir kitabınızı bana ithaf ettiğiniz için size teşekkür etmekte çok geciktim; ama bu gecikme, kitabı okumak isteğimin ve okumaya vaktimin olmayışının sonucudur. Son iki aydır «jubile,. kutlamalarının gürültü patırtısı, çalışmalarımı ve günlük işlerimi aksattı. Bir de, birkaç gün sonra gerçekleşecek
Hikaye Hırsızı Kitabı
Elinizdeki öyküler,uzun,acılı bir serüvenden sonra sizinle buluşabildi.Özellikle Güvercin öyküsü;adı değiştirilerek maruz kaldığı İhtilal ile popüler bir diziye dönüşmüştü.Güvercin başkalarınca sahiplenilmesinden sonra uğradığı haksızlığın mücadelesini yaklaşık üç yıl verdikten sonra, yeniden,yazarına kavuşarak kitaptaki yerini aldı.İnsanlarımızın gönlünün ve düşüncelerinin odaklandığı hikaye;kazanılan hukuk savaşı sonucunda;yazı sanatında hukukta ilk kez "Sembol" olma kimliğini de kazandı.Dürsaliye Şahan yalnız Güvercin ile değil,kitaptaki birçok öyküsü,etkileyici kadın yaşamları ile okuru baş başa bırakıyor.Çünki o özgün bir yazar: Yaşamdaki gerçeklikleri değiştirmeden,süslemeden,uzatmadan en yalın halleri ile dile getiriyor.
Şaşkınlıkla fark ettiğim bir özelliği de; Türk Öykücülüğünün en büyük isimlerinden birisi olan Memduh Şefket Esendal gibi bir sadeliği,kendi özgün öykü dünyası ile sanki bize yeniden taşımış olması.
Hikaye Hırsızı - Dürsaliye Şahan
ISBN/BARKOD : 9786058807525
Yayınevi : Layla Yayınları
Yazar : Dürsaliye Şahan
Sayfa Sayısı : 224
odakitap.com/hikaye-hirsizi-...
özgün olmak
Modayı sevmem. Örneğin herkesin aynı anda, aynı şeyleri giymesi, bana nedense ters gelir. Benim puslu, gözlerden uzak ve reklamı çok yapılmamış olan hoşuma gider her zaman. Çünkü yönlendirilmeyi değil, özgürce keşfetmeyi severim. Bilinçaltıma baskı yapılmasını istemem.
FRANZ KAFKA HİKAYELER
Tapınan’la Söyleşi: Dua eden kıza gönlünü kaptırır ve onu görmek için her akşam kiliseye gider. Tapınanları seyredip gözlemlerken genç bir adam dikkatini çeker. Artık gönlünü kaptırdığı kızdan ziyade rahatsız davranışlarıyla genç adamı izler. Bir gün genç adamı kiliseden yaka paça çıkarır sert bir şekilde sorgular. Her zamanki gibi sarhoş olan