Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Keating yürüyüşçülere, "Pekâlâ, durun," diye seslendi. "Bay Overstreet ve Bay Pitts'in adımlarının başlangıçta di- ğerlerinden farklı göründüğünü fark etmiş olabilirsiniz Pitts yalpalayarak uzun adımlar auyor. Knox hafifçe yaylanı- yordu; ama çok geçmeden bir uyum yakaladılar. Bizim cesa- retlendirmemizle daha da belirgin hale geldi bu. "Bu deneyin amacı Pitts'i ve Overstreet'i seçip ayırmak değil. Bu deneyin bizlere gösterdiği şey başkalarının yanında kendi sesimizi dinlemenin ya da inançlarımızı korumanın ne kadar zor olduğu. Eğer içinizde ben olsam farklı yürürdüm di- ye düşünen varsa kendisine neden el çırptığını sorsun. Çocuk- lar, hepimizin içinde büyük bir kabul görme ihtiyacı vardır, ama özgün ve farklı olan şeylerinize de güvenmek zorundası- nız; tuhaf ya da rağbet görmeyen şeyler olsalar da. Frost'un dediği gibi, 'Yollar ikiye ayrılmıştı ormanda ve ben -daha az katedilmiş olanı seçtim, / Bütün ayrımı yaratan da buydu."
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023511 okunma
Reklam
Dil,yol arkadaşımız olan insanların ve kendimizin tarih boyunca birikmiş anlamlı deneyimimizin sembolik ambarıdır,ve böyle olduğunca,bir şiir yaratmada uzanıp bizi kavrayıveriyor. “Bilmek”anlamına gelen özgün İbranice ve Grekçe sözcüklerin “cinsel ilişkide bulunmak”anlamına geldiği de unutulmamalı.İncil de “İbrahim karısını bildi ve o gebe
Sayfa 112Kitabı okudu
Cezanne bir ağaç görüyor.Ağacı daha önce kimsenin görmediği bir biçimde görüyor.Kendisinin söylediği gibi hiç şüphesiz, “ağaç tarafından ele geçirilme”yi yaşamakta.Ağacın kemerlenen ihtişamı,kucaklayıcı yayılışı,toprağı kavrayışındaki narin denge -tüm bunlar ve ağacın daha birçok özelliği onun algısı tarafından emiliyor ve sinirsel yapısı boyunca hissediliyor.Bunlar onun yaşadığı görünün parçaları.Bu görü,sahnenin bazı yanlarının dışarıda bırakılmasını,diğer bazılarına daha fazla vurgu getirilmesini ve sonra bütünün yeniden düzenlenmesini içeriyor;ama tüm bunların toplamından da fazla.Evvela,bu artık bir ağacın görüşü değil, Ağaç’ın görüsü; Cezanne’ın bakmakta olduğu somut ağaç,ağacın özü biçimini alıyor.Görüsü her ne kadar özgün ve tekrarlanamaz olsa da,onun o özel ağaçla karşılaşmasından doğan tüm ağaçların görüsü yine de. Bir insan olan Cezanne ve bir nesnel gerçeklik olan ağaç arasındaki karşılaşmadan vücuda gelen tablo: Ağaç tamı tamına yeni,eşsiz ve özgündür.Bir şey doğmuştur,varlığa kavuşmuştur,daha önce varolmayan bir şey - yaratıcılığın bir tanımlanışı diye elde edebileceğimiz mükemmellikte. O halde,her kim ki tabloya yoğun bir farkındalık içinde bakar ve ona,kendisiyle konuşması için izin verir,ağacı oradaki eşsiz güçlü devimle görecektir,yöresi ile ağaç arasındaki kaynaşmayla ve Cezanne yaşayıp da resmeden dek ağaçlarla ilişkimizde varolmamış olan bir mimari güzellikle,hiç abartmadan, Cezanne’ın ağaç tablolarını görüp,onlar tarafından massedilmeden önce,bir ağacı gerçekten görmediğimi söyleyebilirim.
Sayfa 104Kitabı okudu
186 syf.
8/10 puan verdi
Rüyaların Ardındaki Gerçeklik Peşinde
Alper Canıgüz'ün ilk romanı Tatlı Rüyalar, absürd kurgu türünün en özgün ve etkileyici örneklerinden biri olarak kabul edilir. Roman, okurlarını rüya ve gerçeklik arasındaki bulanık sınırları keşfetmeye davet eden, sürükleyici ve merak uyandırıcı bir hikayeye sahip. Hikayenin merkezinde, Hector Berlioz adında tuhaf bir adam yer alır. Hector,
Tatlı Rüyalar
Tatlı RüyalarAlper Canıgüz · İletişim Yayıncılık · 20136,8bin okunma
İşlerinizin çeşitliliği nedeniyle aşırı bitkinlik. Ticari, kişisel ve insani sorumluluklarınız çokluğu ve karmaşıklığı sizin aklınızı başınızdan almış. Modern ve Avrupa düşüncesinin özgün temsilcisi olan Ivar Kreuger'e benziyorsunuz. İnanın dostum, kötü durumdasınız.
Reklam
"İmge sistemi kurmuş şair deyince ne anladığımı belirtmek için, isterseniz örnek vereyim; Dranas böyle bir şairdir, Nâzım böyle bir şairdir, Dağlarca böyle bir şairdir, Necatigil böyle bir şairdir, vs. İmge sistemlerini tutarsınız tutmazsınız, ayrı bahis, bu özgün imge sistemi kurdukları gerçeğini gölgelemez. Hepsi kurdukları sistemi yeterince geliştirebilmiş midir? Elbette, hayır! Çünkü, Türk sanatçılarının başına bela olan üç faktör, aralarından bazılarını, olumsuz yönde etkileyebilmiştir: a. Alkolizm, b. Kültürsüzlük, c. Siyasal baskı! Aynı üç faktörün, hele öteki şairlerdeki 'tahribatını' anlata anlata bitiremeyiz."
Oransız,çirkin olamayacak kadar özgün yüzü, bu benzersiz genç adam ya süreğen bir hastalıktan, ya korkunç bir süreğen hastalık olan yoksulluğun getirdiği yoksulluklardan ya da unutulamayacak kadar yeni kederlerden acı çekiyormuş gibi çökmüştü.
Sayfa 49 - YKY yayınları Mart 2017Kitabı okudu
“Hayal gücümüzü iyice eğittikten sonra, isteklerimizi sıralayalım yeter, o kendi kendine romanlar yazacaktır. Yorgunluk artık hemen hemen sıfıra inmiştir, zihinsel boyutta bile. Kişiliğin tamamen çözüldüğü, dağıldığı görülür. Bir ruh ile donanmış saf kül olmuşuzdur, ama belli bir şekilden yoksunuzdur – içine girdiği vazonun şeklini alan suya bile benzemeyiz. Güzelce hazırlandıktan sonra [...], içimizde dramlar belirebilir, bunlar bize yabancı, mükemmel dramlar olarak, dizebedize oynanabilir. Onları yazmaya mecalimiz kalmamıştır belki... Ama zaten buna gerek olmayacaktır. İkinci kademeden yaratıcılar olabiliriz – içimizde yazmakta olan bir şair hayal edebiliriz, o belli bir tarz tuttururken, bir başkası da farklı türde yazacaktır... Bu konuda zirveye ulaşmış biri olarak, hepsi özgün ve farklı, sayısız şekilde yazabiliyorum.”
HİNT SANATININ YAYILMASI Hindistan, etkisi altına aldığı ülkelere, sadece dini ifade formları değil, aynı zamanda, Âri anlayışına, yani derin bir Natüralizme dayanan klasik bir görüntü ve imge sistemi de getirdi. Ama bu ülkelerdeki halkların yerel mizacı, ithal edilen kültüre tepki gösterdi ve böylece hint estetiği oryantalleştirildi ve özgün özelliklerinden bazılarını kaybederek sonunda Asyaî hale geldi ve Çin sanatın ifadelerinden pek uzak olmayan ifadeler edindi. Zengin bir hayal gücüyle desteklenmesine ve form yaratma konusunda çok verimli olmasına rağmen , hint sanatı, doğada algılanabilenden başkasını canlandırmakta daha ileriye gidemmediği için, özgün mimarlık ürünleri ortaya koymayı beceremedi. Oysa, hint sanatına dayanan ve hazır loop bir fikir ve hayal dünyası sistemini devralan ülkeler, anıtsal mimarlık alanında derin düşünceler ortaya koyabildiler. Nitekim Cava, boyuttan çok zarafete yönelen ve kendine özgü estetiğine layık olan çok güzel anıtlar yarattı. Khmer’ler ise, doğu yarımküresinde rastlanan en güzel ve etkileyici anıtları yaptılar.
Sayfa 482Kitabı okudu
Reklam
LATİN AMERİKA Latin Amerika cumhuriyetleri, Avrupa katkılarıyla canlandırılmış olan halk geleneklerinin temel zenginliğinin yardımıyla, modern sanatın tüm plastik dilini hızla özümsedi. “ Yeni Latinler”, çok özgün bir çok eser ortaya koydular. En büyük yetenek çeşitliliği gösteren iki okul, Arjantin ve Brezilya okullarıydı. Bu bölgedeki en dikkate değer gelişim , Meksika ve Brezilya’da, kitlelerin canlılığını ve gücünü yansıtan ve ifadesini çok büyük duvar resimlerinde bulan anıtsal bir dışa vururumcıluğun ortaya çıkmasıydı. Meksika’daki devrimci hareket, bir çok ressama esin kaynağı oldu.
Sayfa 555Kitabı okudu
FÜTÜRİZM İtalya , 1910’da Milano’da Şair Marinetti’nin önayak olduğu çok özgün bir akım olan fütürizm ‘i ortaya koydu. Bu akımın ilk sergisi 1912’de açıldı. Fütürist estetik, makinelerin urettigi kesin çizgili ve pürüzsüz formlar yüceltti ve art arda gelen olayların bir çeşit plastik eşzamanlılığında dinamik güçleri dile getirmeyi amaçladı.
Sayfa 551Kitabı okudu
Cesur Bir CEO 100 Milyon Dolarlık Sarsıntılı Bir Markayı Nasıl Ateşledi?
35 Yaşındaki Cesur Bir CEO 100 Milyon Dolarlık Sarsıntılı Bir Markayı Nasıl Ateşledi? CEO Eugene Kang'ın Country Archer'ı 500.000 dolara satın almasından 13 yıldan fazla bir süre sonra, marka Amerika'nın en büyük beşinci sarsıntılı şirketi haline geldi. Jack Links ve Slim Jim gibi tarihi markalar arasında otla beslenmiş et, az
260 syf.
10/10 puan verdi
İçinde tasavvufi derinliği, felsefi arayışları ve yoğun bir lirizmi barındarın İÇİMDEKİ KENAN ÜLKESİ  şiirsel ve özgün anlatımıyla dikkat çekiyor. Yazar kendini keşfetme yolculuğunu anlatırken, aynı zamanda okuyucuya derin düşünce ve ilham veren bir yol haritası sunuyor. Peki içimizdeki çocuğun masumiyeti bu yolda pusulamız olabilir
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202429 okunma
417 syf.
·
Puan vermedi
Mutlaka okunmalı...
Hayatımda ilk defa bir nöroroman okuma deneyimi edindim.Açıkçası gerek kitabın kapağı gerek ismi ilk andan itibaren dikkatimi çekmeye yetmişti.Fakat gerek kitabının kurgusunun gerek aralarda verilen bilimsel bilgilerin bu kadar insanı içine çeker bir yapıda olabileceğini tahmin etmemiştim. Yazar ; okurlarına karakterlerin yaşadıklarını ve
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.