“
Öte yanda küreselleşen medya hepimizi birer antropolog haline getirmektedir, oturma odalarımızda kahvelerimizi yudumlarken, bütün o Öteki'lerin dünyasını ekranda izleyen antropologlara dönmüş bulunuyoruz. Yerel olmayan insanlar, yerler ve olaylar konusunda hepimiz büyük ölçüde medyaya bağımlıyız ve 'olay' bizden ne kadar uzak olursa, bilgilerimizin bütünlüğü itibarıyla medyaya o kadar bağımlı oluruz.
„
Teşhir kültürü bütün ülkede bir epidemi, bir salgın hastalık halinde kol geziyor. Gösterecek güzel 'organları' olmayanlar da acılarını, yoksulluklarını ve çaresizliklerini teşhir ederek şöhret oluyorlar.
“
Reklamlar hayatlarından memnun olmayan insanlara hayat tarzı satmakta, bir ürünle birlikte ani yanılsamalı bir dönüşüm vaadinde bulunmaktadır. İnsanları bu yanılsamaya yönelten 'boş benlik'tir.
„
Kemal Sayar'a ait okuduğum ilk eser Özgürlüğün Baş Dönmesi oldu. Diğer kitaplarını da en kısa zamanda edinmeyi planlıyorum. Yazar psikiyatri dalında uzman olmakla beraber kitapta alana ait kelimeler sıklıkla kullanılmış; bu yüzden biraz sizi yorabilir. Yalnız şunu da belirtmek isterim ki günümüzün sorunlarına çok güzel değinilmiş, okuyan herkese çok çok faydalı olacağını düşündüğüm bir eser armağan etmiştir.
Kitap 6 ana başlık adı altında toplanmıştır.3 tane başlıkla ilgili ufak bilgiler verip incelememi bitireceğim.
1-Benliğin Dönüşümü: Burada geleneksel kişi ve modern kişi karşılaştırılması yapılmış, insanları reklamlara yönelten asıl sebebin 'boş benlik' olduğu tespitinde bulunulmuştur.
2-Küreselleşme ve Ruh Sağlığı: Yazar burada zengin ve fakir arasındaki ekonomik uçurumun derinliğini kaleme almış ve psikolojiye olan etkisini çok güzel şekilde ifade etmiştir.
3-Psikolojik Mekân Olarak Siberalan: Burada ise günümüzün bana göre bazen en yararlı bazen de en zararlı aygıtı olan internet geniş bir şekilde ele alınmıştır. Özellikle bireylerle oluşan sosyal bağa açıklık getirilmiş, günümüzde yoğun şekilde artan pornografik içeriklerin zararları üzerinde durulmuştur.
“
Küreselleşen dünyada hepimiz paralı askerleriz. Artık uzun vadeli planlar yok, yalnızca bugünün seçimleri vardır. ARTIK TEDBİRLİ OLMAK SADAKATTEN VAZGEÇMEK ANLAMINA GELMEKTEDİR. Fırsat kapıyı çaldığında harekete hazır olmak ve artık çalmadığında çekip gitmekte hür olmak... Geleceğe sadakatin olmadığı bir dünyada ise kolektif sorumluluk duygusu ve dolayısıyla da ahlak da olmaz.
„