Hayatın olmayacak talepleri, baş etmemiz gereken her şey, ne yazık ki pek çoktular, çok güçlüydüler. Bu yüzden duygularımız yara almadan uğraşamazdık onlarla. Bu yüzden sadakat önemliydi. Onun bir duygu olmadığını söylerdi, bir arzuydu o, bir karardı, ruhun taraf tutmasıydı. Karşılaşmaların tesadüfiliğini, ve duyguların rastgeleliğini bir zorunluluğa dönüştürürdü. Bir tutam sonsuzluk, derdi. Sadece bir tutam.