GÖNÜL ÇATARCALI
Hamdüsena Sokağı Kadınları
Gönül Çatalcalı da bu grup sayesinde tanıştığım yazarlardan. O nedenle daha önce okumadığınız bir yazara daha nesnel davranıyorsunuz. Bakalım diyorsunuz nasıl bir serüvene götürecek bizi.
Kitabı elime aldığımda ilk düşündüğüm şey dini bir kitapmı acaba oldu ? Kitabı okudıuktan sonra da kitabın dış kapak düzenlemesini bu anlamda da çok başarılı bulduğumu belirtmek isterim. Toplumun başka bir yüzüne doğru yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculuk bizi sokakları, kaldırım taşları hurafelerle örülmüş Hamdüsena Sokağı’na götürüyor. Bu sokakta yaşayan kadınlara, hayatın renklerini soldurarak ağır ağır ölmeyi emreden bir aile tutukevine. Evet orası bir imamevi.
Günümüz Türkiye’sinde, ülkeye bu sokakta yetişen bir genç kızın perspektifinden bakarak, bir kırana dönüşen olaylar ağını, bir başlangıcın tarihini, sarsıcı bir bitişin hikâyesini anlatıyor, titiz bir dil işçiliği ile.. Çatılarının altında derin sessizlikler, içine büzülmüş acılar, kırık sevinçler saklayan bir şehir... Aynı dünyada yan yana durmayı başaramayan onca insan... Gücün her çeşidine, iktidara, sahipliğe soyunan hesapçı bakışlar. Boşluğuyla yokluğa dönüşmüş bir baba. Kendilerine biçilen değersizleştirmeyi hayatın bir gerçeği olarak kabul eden ev kulu kadınlar...
Ama ben bu kadınlar gibi olmayacağım diyerek yola çıkan kahramanımız Aysel ….Aysel ile o evlere orada yaşananlara gittik. Aslında az çok tahmin ettiğimiz şeyler. Bu ülkede maalesef ben aydınım diyen ailelerde bile ne yazık ki kız çocukları hep bir baskı ile yetiştirilir. Sırf şu yüzyılda bile yakamızı bırakmayan namus belasına kaç kadının hayatı solmaktadır. Ama işte burada olay başkaldırıştır. Ne olursa olsun inandığın şey için gerekirse ölümü göze alabilmektir. Tıpkı yazarımızın da dediği gibi göçe hazırlanan kırlangıçları kim durdurabilir?
Kitabı beğenerek okudum. Her kadının hayatında kendimde bir parça buldum. Birini sevmenin bile bazen ne kadar can acıtabileceğini hatırladım. Son olarak kitaptan cümlelerle yorumu sonlandırmak istiyorum. Çünkü bu sözlerin günümüzde geldiğimiz noktanın nedenini özetlediğini düşünüyorum.
“Bu insanların bilmedikleri veyahut işlerine gelmediği için anlamak istemedikleri şu: namus özeldir, doğruluktadır, bilgeliktedir, vicdandadır, affetmek denen erdemdedir, kusurun üstünü örten olgunluktadır. İslam toplumu, içinden pek çok alim çıkarmasına rağmen bu ilkel düşüncelerinden dolayı kadını korunması, güdülmesi ezilmesi gereken bir varlık olarak gördüğü için ilerleme gösteremedi.”