Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir resme bakıp da ağlamadıysan, özlemek nedir bilemezsin sen..."
Hayatımın anlamı; Seni özlemek nasıl bir borçsa artık, Özle, özle bitmiyor...
Reklam
Ardımızda bıraktığımız bir durumu, yaşantıyı veya kişiyi özlemek demek o bana çok iyi geliyordu demek değil. Siyah ve beyaz hep yanyana, hep içiçe, hep kardeş. Vakti zamanında ardında bıraktıysan, vardı bir bildiğin. Kötü geleni, içindeki aydınlıklardan dolayı özlemek de doğal. Bırakmak zor, ayrışmak zor evet. Her neyden ayrılıyorsan, ona atfettiğin anlam da yitiyor onunla. Hayat anlamsızlaşıyor, temeller sarsılıyor. Hiç geçmeyecek gibi hissetmek normal, canının kanaması normal. Üzüntüye izin vermediğinde sadece uzayacak, tekrarlayacak; üzülmek normal.
Özlemek için Nazım var. Mavi için Edip, Rakı için Can Yücel, Sevda için Ahmet Arif, Bazen özledim diyemezsin "Nazım okuyorum" dersin "Ben Nazım okuyorum sen ne yapıyorsun?"
"Turgut Uyar şöyle diyor :“Birini özlemek onu görmediğiniz zamanın uzunluğuyla değil, onunla birlikte yapmak istediğiniz şeylerin çokluğuyla ilgilidir.”
Biri var
Ne sevmekten yoruldum ne özlemekten...
Reklam
Hayat, eski ve unutulmuş sokakları hatırlatır insana. Geçmişe dair izlerle dolu, her adımda ayrılığı anımsatır ve umutlarını canlı tutar insanın. "Zamanın hafızası, dökülen her tuğla arasından geçerken, geçmişin izlerini insanın zihnine kazır," der Orhan Veli Kanık. Her gün, aynı yolu yürümek, aynı sokaklarda dolaşmak, bir zamanlar paylaşılan hatıraları hatırlatır insana. Her adımda, geçmişe dair izlerle karşılaşır ve kalbindeki yaraları yeniden açar. "Zamanın acı hüznü, binlerce kaldırım taşı arasından yürürken, geçmişin hayaletleriyle yüzleşmeye zorlar insanı," der Sabahattin Ali. Aynı kaldırım taşlarını binlercesinin arasından geçerken, o hatıralarla dolu zamanlara geri dönüp gitmek ister insan. "Geçmişin tozlu raflarından hatıralar, ruhu sarar, gözleri bir anlık da olsa geçmişe dalar," der Yahya Kemal Beyatlı'nın duygularını yansıtarak. Belki de ümitle, belki de daha fazla ızdırap çekeceğini bilerek yürür insan o yolda. Düşünmek, özlemek, beklemek... Her defasında aynı hisler, aynı duygular. Ama sevgi yetmez, kavuşmayı beklemek de insana huzur vermez. "Sevginin sonsuz bekleyişi, yüreğin derinliklerindeki yangını dindiremez," der Peyami Safa'nın ifadesiyle. Bir kere olsun, aynı saatte, aynı yerde buluşmayı hayal eder insan, ama gerçeklik farklıdır. Ve yine de umuttan vazgeçmez, çünkü belki bir gün, her şey değişir diye içten içe ümit eder.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.