Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazen insan öyle özlenirki; Özlenen bilse, yokluğundan utanır....
Halattan yaptığımız salıncak, sıra bende diye yükselen sesler, kırdığımız ağaç dalları, düşeceğini bile bile daha yukarı diye bağıran çocuklar… Tam da sıran gelmişken yeter bu kadar deyip ipi söken anneler ve yarattığı hayal kırıklığı. Yıllar geçse de özlenen hisler hep aynı .🗾
Reklam
Peki yorgunluk geçer de illa ki Ya Gülen gözler Ve özlenen yüzler Gülümsemeler Özenle seçilmiş cümleler Birikmiş olan herşey Eksik kalan saniyeler Geri gelirmi hiç Sansüre vurulmuş şiirler Hani ilk ilk çiçeğin yaprağı Nerede kırılmış dalın kokusu Geçermi hiç aynı kaldırımda yürümeden de Zihinde yer alan hisler Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava Havaya aldırmadan tat almadan devam eden hayat Suyun taptazesinden bile bayat olmuş tatlar En lezzetli yemekten bile zehirlenmiş mide En güzel çaydan bile demlenmiş çayın yanına kederden gelen üzüntüler Hasretten prangalar eskitmedim Hiç olmadı ki adı hasret olsun Hiç sevmedi ki adı Sıla olsun Hiç düşünmedi Ki günü gelsin veda etsin Ve bir kez olsun konuşmadı ki gülüşü bende güneşle aydın olsun.....
Özlenen hisler
"...Gençlik, günün güzelliği, havanın tazeliği, hızlı yürüyüşün verdiği zevk, herkesten uzakta sık çimenlere tek başına uzanmanın tatlı duygusu..."
Geçmiş zaman, özlenen zaman...
Henüz yirmi yaşını bile doldurmamış olan kızın aşk hayatı, Carol'ınkinden çok daha elle tutulur görünüyordu. Bu durum onu huzurla özlem karışımı duygulara gark etse de Carol hayatının en hareketli anlarının çoğunun geride kaldığına kanaat getirmişti. Gece geç saatlere kadar süren tartışmalar, aslında olmaması gereken aşklar, muhteşem duygular, korkunç hisler, karlı tepelerden kazılıp çıkarılmış sözcükler, sonu gelmeyen sohbetler ve sonuçlarına aldırmadan verilen kararlar.