Söze nasıl başlayacağımı düşünüp duruyorum. Ne desem boş gibi geliyor. Söylenecek çok şey var ancak lafı uzatmak benim tarzım değil. Kitabı okumaya müzikalini izledikten sonra karar verdim. Başlangıçta, müzikalden sonra kitabı okumak biraz yavan gelmişti ancak okudukça kitaptaki farklılıkları, kitabın güzelliğini, karakterlerin duygularını daha çok hissettim. Papaz Frollo, Quadsimo, Esmeralda, Phoebus, hepsi için saatlerce konuşabiliriz belki de. Bana göre kitapta masum bir karakter yok. Her birine ayrı ayrı üzüldüm, haklı gördüm, kızdım. Esmeralda aşkın, masumiyetin simgesi, Quadsimo sadakatin temsilcisi, Frollo her türlü acının, mantığın, hüznün örneği, Phoebus cinselliğine düşkün ataerkil toplum yapısında bulunan erkek timsali. Son 50 sayfa en vurucu sahneleri sergilerken, son sayfalar içime oturdu. Her şeyiyle daha duygu yüklü bir eser yazıldı mı bilmiyorum. Lütfen hissederek okuyun ya da hiç okumayın.Saygılarımla.İyi bayramlar.