Kapitalizmin ölümcül bunalım ve durgunluk hastalığının bir çaresi vardı; SAVAŞ...
Üretim araçlarındaki özel mülkiyet, kendine özgü bir mülkiyettir. Bu mülkiyet, ona sahip olan sınıfa, sahip olmayan sınıf üzerinde egemen olma gücünü verir. Sahip olanlara, yalnızca çalışmadan yaşama değil, fakat aynı zamanda sahip olmayanların çalışıp çalışamayacaklarını, çalışacaklarsa hangi konuştuklar koşullar altta çalışacaklarını saptama gücünü verir. Bir efendi-hizmetkâr ilişkisi kurar: kapitalist sınıf yukarıdan buyurma; işçi sınıfı, aşağıda buyruğu boyun eğme durumundadır. - Kapitalist sınıf, işçi sınıfını sömürme olanağı sayesinde, servete gömülmüş, güce ve saygınlığa kavuşmuş bulunurken, işçi sınıfı güvensizlik, yoksulluk ve sefil hayat koşullarına mahkûmdur.
Reklam
Piyasaları ele geçirme kavgası sürüp gitmek zorundadır. Tekelci kapitalizm mal ve sermaye fazlasına piyasa ve yatırım alanı bulmak zorundadır; tekelci kapitalizm var olmaya devam ettikçe savaşlar da çıkmaya devam edecektir.
Kendi iç piyasalarının denetimini ellerinde tutan çeşitli devler, uluslararası piyasalarda karşı karşıya geldikleri zaman, aralarında ilkönce, uzun, sert ve kıyasıya bir rekabet oldu. Ama sonra, uluslararası temele dayanan anlaşmalar, birleşmeler ve karteller ortaya çıktı.
Sömürge haklarına karşı benimsenen davranış biçimleri, zamana ve yere göre değişmiştir. Ama zulüm ve gaddarlık genel nitelikti, hiçbir emperyalist ulusun elleri temiz değildi.
Kâr elde etmek için, kapitalist, işçilerine mümkün olduğu kadar düşük ücret vermek zorundadır. Ürünlerini satabilmek için ise, kapitalist, işçilerine mümkün olduğu kadar yüksek ücret ödemek zorundadır. İkisini birden yapamaz. Düşük ücretler, yüksek kârları mümkün kılar; ama, aynı zamanda, malları olan talebi azalttıkları için kâr elde edilmesine olanak bırakmaz. Bu, çözülmez bir çelişkidir. Kapitalist sistem çerçevesi içinde hiçbir çıkış yolu yoktur. Çöküşler zorunludur.
Reklam
538 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.