Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yazmış biri.. -bir çiçek fotoğrafı bırakın diye Çiçek aldığımız mı var ki fotoğrafını paylaşalım 😏😏😏😏
İnternet Ortamında Gördüğümüz Her Hadisi Paylaşabilir Miyiz?
İnternette, kitaplarda veya herhangi bir yerde gördüğümüz hadis-i şerif olarak paylaşılan her rivayeti paylaşabilir miyiz? Sosyal medyanın nimetlerinden yararlanırken, kişisel sosyal medya hesaplarımızda veya çevremizde hadisi şerifler, ayetler güzel özlü sözler paylaşıp sevaba girdiğimizi düşünürken günaha girmeyelim. Kaş
Reklam
SOFALAR & SOFRALAR
Eskiden evlerimizin sofalarına kurulan o bereketli sofralar ne güzeldi. Bu sofralarda çeşit az olsa da tat ve bereket çok idi. Şimdilerde ise çeşit çok fakat tat yok. Sahi o sof(r)alara tadı veren ne idi? Yemekte kullanılan katı yağ mı? Yoksa şimdilerde kullandığımız ama o zamanlarda olmayan baharatlar mı? Yemeklere tadı veren neydi? Tadı alan dilimizdi oysa. Dili geçtikten sonra boğazdan geçip mideye inen tüm yemekler aynıydı. Demek ki tadı veren dil ise tatlı dilli olmak yemeklere de geçen bir şeydi. Yani maharet yemeklerde değil, sofrada olanlar ve olanların dil(ler)indeydi. Yemek çeşitliliğinde değil, sofradaki kişilerin çeşitliliğindeydi. Sofradaki anne, baba, kardeş, çocuk, amca, hala, dayı, teyzelerin varlığı tat kaynağı idi. Şimdilerde bu sofraların yerini, çeşidin bol olduğu ama etrafının boş olduğu bir dil hali aldı. Tabi bu boşluk da sosyal medya paylaşımları ile doldurulmaya çalışılmaya başlandı. Oysa aranılan tada ulaşma yolu bu değildi; bu olsa idi yemekten sonra sodalara, mide koruyucularına, kolestrol ve obezite ilaçlarına sığınılmazdı. Velhasıl kelam sofralara tadı veren kaynaklar sofralarımızdan eksildi. Eksik kaynakları tamamlayalım ve o aradığımız lezzeti yakalayalım. Lezzet kaynağı olan dildeki marifeti ortaya çıkaralım. Hadi bugünden itibaren o istenilen sofralarda bir araya gelip zaman makinesinde yolculuğa başlayalım. Anılarda kalacak güzel anların sofra dil'ini paylaşalım. Sofra tadında bir hayat umuduyla…
Göğü paylaşalım mı? Artık hangi bulut kime çıkarsa Sonra bulutları benzettiklerimizle Yarıştırırız. Göğü paylaşalım mı? Kuşlarla beraber Onlarla yeri de paylaşıyoruz Göğü paylaşalım mı? Kahkahalar ayırsın isterdim Ama çığlıklar yırtmış sınırlara ayırmış.
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kârı değil paylaşalım: Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim bilmem ki? Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki! Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan Yatıyor şimdi Nasıl yerlere geçmez insan?
236 syf.
3/10 puan verdi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
Beğenmediklerimden (Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş İnceleme)
Beğenmediğim kitaplardan birinin incelemesiyle daha birlikteyiz. Kitabı anca bitirebildim. Öğretmenim sınav yapacağı için okudum ama sınava kadar her şeyi unutacağımdır. Kitabın kişisel beğenilerimin dışında da kötü bir kitap olduğunu düşünüyorum. İlk nedeni yayın evi. Bu kadar kötü editörlük, düzenleme, çevirme daha önce çok az görmüşümdür.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,9bin okunma
Reklam
"Sonbaharına göz kırpan yapraklar gibisin gönül cevherim. Söylesene ömrünün yapraklarına son baharın izleri mi dokundu? Bu ne gam? Kıyamam ben sana.. Varsa bir sıkıntın paylaşalım. Ağır yükler destek ister, bilmez misin? " diye söylediğinde, buruk bir tebessüm vardı dudaklarında.. Tanıyan simaların Ballı Babası eşinin gözlerine aynı derinlikte bakıp mırıldandı sorusunun cevabını: "Baharına uyanan her canlı, günü geldiğinde sonbaharından kaçar mı yürek parem? " Yormak istemiyordu hayat arkadaşını.. Gönlünü okşarcasına, sır vermeden geçiştirmeye çalışıyordu onu: "Biz istemesek de yıllar deli bir sel gibi akıp gitmekte yürek parem.. Adımlarımızın her biri hedefe varmak için değil miydi?"
432 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.