Bu tatlı düşünce ölü bir kuş gibiydi, bir çocuğun üfleyerek kanatlarındaki tüyleri kabartmaya çalıştığı ölü bir kuş. Yaşamıyor, gözünü açmıyordu hiç, insanın elinden kurşun gibi düşüveriyordu, ne neşe, ne bir ışıltı, ne sevinçle dolduruyordu insanın yüreğini.