Kadınlar yüzyıllardır, erkek görüntüsünü gerçek boyutlarının iki katında gösteren enfes bir güce sahip büyülü birer ayna görevini yerine getirmişlerdi. Bu güç olmasaydı, belki de dünya hâlâ bataklıktan ve sık ormanlardan ibaret olurdu. Savaşlarımızın parlak zaferleri bilinmezdi. ...Uygar toplumlarda kullanımları nasıl olursa olsun, aynalar, tüm şiddete dayalı ve kahramanca eylemler için gereklidir. Napolyon ve Mussolini, her ikisi de, bu nedenle kadınların zayıflığı üzerinde önemle dururlar. Çünkü kadınlar daha aşağı düzeyde olmasalardı asla büyüteç işlevini yerine getiremezlerdi.
Tekrardan merhaba
Çok değerli bir yazarın çok değerli bir kitabı :)) Daha az önce bitirdim sayılır bu yüzden hemen düşüncelerimi yazmaya koyulacağım.
Öncelikle şunu söylemeliyim eğer kitap okuma alışkanlığını yeni yeni kazanmaya çalışıyorsanız size bu kitabı önermem doğru olmaz. Çünkü biraz ağır ve sıkıcı ilerliyor. Ben bu durumdan rahatsız olmadım keyif alarak okudum ama sanırım çeviriden kaynaklı olarak bazı cümlelerin üzerinden tekrar geçmek zorunda kaldım ve bu durum biraz canımı sıktı. Üzerinden biraz zaman geçtiğinde -belki orijinal dilinden- tekrar okuyacağım.
Eserde bahsedilen konuların tümü çok değerli. Bir çok yerin altını çizdim. Neredeyse her 5 sayfada bir durdum ve anlatılan konu üzerine biraz düşündüm. Ayrıca yazarın bahsettiği konular hakkında kendi içimde cevaplayamadığım bazı sorulara cevaplar bulmuş oldum. Kitap genel olarak yoğun odaklanma gerektiyor. Dingin bir kafa ile okumanızı tavsiye ederim yoksa arada kaçırdığınız yerler olabilir aman dikkat.
İmkanım olsaydı bu kitabı kesinlikle kütüphanede okumayı tercih ederdim ama başka bir zamana artık :))
FINDIK DEYİP GEÇMEYİN :)
Fındığın çatallı dallarının yeraltı sularını, madenleri bulmada yol gösterici olduğu inancı İngiltere ve Kuzey Amerika'da yaygındır. Eski Yunanlılarda tanrı Hermes'in asası fındık dalıydı, Bakhüs törenlerinde fındık dallarına sarılı teke yakılırdı. Roma'da da tören ve eğlencelerde fındık dalı yakılırdı. İtalyanlar fındık türlerine aziz adları vermişlerdir, Noel sofralarında da fındık dalları süsleme olarak kullanılır. Fındık sözcüğünün eski Yunanlılarca karua pontika, ‘Pontuslu ceviz’ diye adlandırıldığı ve pontika sözcüğünün fındık biçimine dönüştüğü ileri sürülür.
Kudret Emiroğlu, Trabzon-Maçka Etimoloji Sözlüğü, s. 95