Kızıldan başlıyorum renklerin ahenkli tonlarına ulaşmaya. Bir hüzünle katran karasına, bir sevinç ile safran sarısına, bir umut ile mavi renkli pencerelerden izliyorum kendimi her satırda.
Süveyda'dan geçip Eleni'ye yol alarak döküyorum incilerimi; ahmaklığa övgü dizerken ve vedalara kapılıp tanrıya diz boyu baş kaldırıyorum.
Her sayfada yeni bir ben çarpıyor yüzüme; cehennemden araklamış cennetler yaratıyorum. Sevgilinin diz kapaklarında dans edip yüzümü gamlı gecelere gömüyorum.
Çeliştiğim düğümleri çekiştire çekiştire çözümleyip Lâl dilimin bağını koparıp "ah"lar diziyorum fütursuzca tül gecelikli hüznüme.
Günahımla sevişip; sevabını yârin gerdanına doluyorum....
*Kübra ÖZBAŞ
Ve bu nefis kitabın satırlarında haddimi aşıyorum.
Basit bir inceleme yazısına sığdırılmayacak bu güzelliğin şiir başlıklarını duygularımın arasına serpiştirerek sizlere dilim döndüğünce ; kalbim hissettiğince anlatmaya çalıştım. Hadi sizde alıp buraya sığdırabildiğim o saklı başlıkları keşfe çıkın.
Mutlaka okumayın, mutlaka anlayın.
Kalemin incinmesin Mehmet Sait İmret
