İnsan isimli eserinden sonra Hayat ve Zamane eserlerini okuyanların aynı tadı almayacağını düşünüyorum. Bende Engin Geçtan okumayı bu kitabıyla birlikte sonlandırıyorum. Kitabın kapak resminden ve isminden dolayı daha farklı beklentiler içine girmiştim. Fakat yine sizleri kolay bir okuma beklemiyor. Hayat isimli kitabı gibi yine kısa olan bu yüz sayfalık kitap yine bir çırpıda bitmiyor. Sindire sindire, özümsüye özümsüye okumanız lazım. 21 denemeden oluşuyor. Fakat denemelerde yine bir konu üzerinde ilerlemiyor. Farklı farklı konulara psikiyatrinin diliyle değiniyor. Ne anlamayacağımız bir dil ne de şıp diye hemen anlayacağımız bir dil. O yüzden kitap ağır okunuyor.
Engin Geçtan geniş bir zaman aralığını alarak Türkiye'de yaşanan davranış şekillerine, değişen davranışlara psikiyatri açısıyla bakıyor. Bu arada zamanla değişen insan davranışlarıyla birlikte kendi tedavi yöntemleri de zamanla değişiyor. Klinik deneyimlerini otorite, öfke, sıkışmış kızgınlıklar, persona ve gölge, özerklik, kimlik sorunları, çocuk yalnızlığı konuları üzerinden biz okurlara aktarıyor.
Engin Geçtan'ın zaman içinde en çok sevdiği zaman şimdiki zaman. Ne geçmişe takılıp kalın, ne gelecekte yolculuk yapın şimdiki zamanın keyfini yaşayın. İyi okumalar...