Yaşı sekseni aşsa bile Ebu Eyyûb el Ensari asla ihtiyarlamayacaktır.At binip kılıç kuşanacak,Resûlullah'ın kabrinde dualar edip soluğu İstanbul surlarında alacaktır.
Sayfa 193Kitabı okudu
Hangimiz bu kadar “Emin” olabilir, hangimiz bu kadar “Sıddîk”.
Peygamberliğini açıklar açıklamaz inanmıştı O'na. Bir an bile tereddüt etmemişti. O söylüyorsa doğruydu. Kendisine, "Arkadaşın akıl almaz şeyler söylüyor, Kudüs'e bu gece gidip geldiğini, göklere çık­tığını anlatıyor," dediklerinde, "O mu söylüyor bunu?" diye sormuş, "Evet!" cevabını alınca "O söylüyorsa doğrudur!" demiş ve soluğu Hz. Peygamber'in yanında almıştı. O sırada Hz. Peygamber Mescid-i Aksa'yı anlatıyordu. Sözünü tamamlayınca Hz. Ebu Bekir (ra), "Doğru söylüyorsun ya Resûlullah!" dedi heyecanla. O günden sonra "Sıddîk" denildi Hz. Ebu Bekir'e; yani "Çok samimi" ve "Çok sadık" olan! Kudüs'e gitmenin lafı mı olurdu, o daha büyük hususlarda tasdik ediyordu arkadaşını. Gökten vahiy geliyordu O'na gece gün­düz! O söylüyorsa doğruydu!
Sayfa 22 - Pdf~Şule Yayınları / 20. BaskıKitabı okudu
Reklam
Peygamberliğini açıklar açıklamaz inanmıştı O'na. Bir an bile tereddüt etmemişti. O söylüyorsa doğruydu. Kendisine, "Arkadaşın akıl almaz şeyler söylüyor, Kudüs'e bu gece gidip geldiğini, göklere çıktığını anlatıyor,” dediklerinde, "O mu söylüyor bunu?" diye sormuş, "Evet!" cevabını alınca/"O söylüyorsa doğrudur!" demiş ve soluğu Hz. Peygamber'in yanında almıştı. O sırada Hz. Peygamber Mescid-i Aksa'yı anlatıyordu. Sözünü tamamlayınca Hz. Ebû Bekir (ra), "Doğru söylüyorsun ya Resûlullah!" dedi heyecanla. O günden sonra "Siddîk" denildi Hz. Ebû Bekir'e; yani "Çok samimi" ve "Çok sadık" olan! Kudüs'e gitmenin lafı mı olurdu, o daha büyük hususlarda tasdik ediyordu arkadaşını. Gökten vahiy geliyordu O'na gece gündüz! O söylüyorsa doğruydu!
Sayfa 21 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Günün birinde peygamber efendimiz Hz. Ali’ye bir soru sorar: “Allah’ı mı çok seversin, beni mi çok seversin? Eşin Fatma’yı mı yoksa oğulların Haşan ile Hüseyin’i mi çok seversin?” Hz. Ali hiç beklemediği bu soru karşısında bir an durup düşünür. îşin içinden çıkamayacağını anlayınca “Ya Resulul-lah” der. “Bana biraz müsaade edin, ben bu sualin cevabını bulamadım.” Akşam vakti evine vardığında aklında hâlâ bu soru vardır. Hz. Ali’nin eşi Hz. Fatma, kocasındaki düşünceli hali fark eder. “Hayırdır inşallah” der. “Ne oldu böyle, neden çok düşüncelisin?” “Peygamber efendimiz bir soru sordu bugün” diyerek konuyu açıklamaya başlar Hazreti Ali. “Kimi çok sevdiğimin cevabını veremedim ona. Düşünüp durmaktayım hâlâ...” Hz. Fatma başını sallar. “Bu soruya cevap veremeyecek ne var ki?” der. “Allah’ı kulluğumla, Peygamber’i ümmetliğimle, Fatma’yı kocalığımla, Haşan ile Hüseyin’i babalığımla severim deseydin ya...” Hz. Ali, karısından duyduğu bu sözlerle rahatlamıştır. Hemen ayaklanıverir ve soluğu peygamber efendimizin yanında alır. Sorunun cevabını verebileceğini söyler ve “Allah’ı kulluğumla, Peygamber’i ümmetliğimle, Fatma’yı kocalığımla, Haşan ile Hüseyin’i babalığımla severim” der. Bunun üzerine peygamber efendimiz gülümser. “Doğru cevap, ancak biraz Fatma kokuyor” der.
Ebu Zerr Gıffari, Peygamberin vefatından sonra Medine'ye sürülür. Orda, Resulullah'ın mescidine girdi­ğinde bir bakar ki; etraf altın ve gümüş oymalar ile süslen­ miş. Kenarda bir adam oturmuş ve halka şunu anlatıyor; "Ben bizzat duydum ki; Resulullah şöyle buyurdu; Kim çerçi şeyhten bir akse soğanı alırsa, ona bir karış cennet toprağı, kim iki soğan alırsa; ona iki karış cennet toprağı. .. " Ebu Zerr soluğu Halife'nin sarayında alır, Mervan ken­disine sorar; sen de kimsin; Ebu Zerr: Bugün puthanedeki İbrahim'im, yarın kim olacağım meçhul. Ve sizler; yine kimin kabağını kurtarmak için hadis uyduruyorsunuz ...
"Peygamber efendimiz bir soru sordu bugün" diyerek konuyu açıklamaya başlar Hazreti Ali. "Kimi çok sevdiğimin cevabını veremedim ona. Düşünüp durmaktayım hâlâ..." Hz. Fatma başını sallar. "Bu soruya cevap veremeyecek ne var ki?" der. "Allah'ı kulluğumla, Peygamber'i ümmetliğimle, Fatma'yı kocalığımla, Hasan ile Hüseyin'i babalığımla severim deseydin ya..." Hz. Ali, karısından duyduğu bu sözlerle rahatlamıştır. Hemen ayaklanıverir ve soluğu peygamber efendimizin yanında alır. Sorunun cevabını verebileceğini söyler ve "Allah'i kulluğumla, Peygamber'i ümmetliğimle, Fatma'yı kocalığımla, Hasan ile Hüseyin'i babalığımla severim" der. Bunun üzerine peygamber efendimiz gülümser. "Doğru cevap, ancak biraz Fatma kokuyor" der.
Reklam
76 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.