Aleyna

Aleyna
@pietruccia
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
vsco.co/pietruccia
full stack tıka basa dolu developer
istanbul
103 kütüphaneci puanı (Geçen ay: 89)
1700 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
pek az yoldaşın olacak öteki yolda: bu yüzden, daha çok yakarıyorum sana, soylu ruh, terk etme yüce uğraşını.
la gola e’l sonno et l'oziose piumeKitabı okuyacak
Reklam
Estetik kavrayışın —Kant bunu söylemiyor ama düşündüğü tam da budur— ölçünün ve ölçü biriminin altyapısı olarak bir ritmin yakalanışı olduğunu görmüştük. Görüyorsunuz, algı sentezinin toplamı —artık ardışık parçaları alımlayamıyorum; artık bir sonrakine geçtikçe önceki parçaları yeniden- üretemiyorum ve sonuçta bunun ne olduğunu söyleyemez hale geliyorum: Artık herhangi nesneyi nitelendiremiyorum. Algımın bütün yapısı parçalanmakta. Neden? Algımın bütün yapısı par­çalanıyor, çünkü onun temelinde —temelden çok temellendirilme anlamında— görmüştük ki, bütün bu algı sentezi temelini estetik kavrayışta, yani bir ritmin değerlendirilmesinde, kavranmasında buluyordu. Bu noktada, ölçüye, dolayısıyla algının sentezine temel sağlayacak olan bir ritim değerlendirmesi olarak bu estetik kavrayış sanki bir meydan okumayla karşı karşıya, sanki kaosta boğulmakta. Bu Kant'ın "yüce" dediği şeydir.
Kartezyen Cogito tözün özne olarak atanmasıydı —Kantçı olan ise çok farklıdır. Her şey, bir adım daha atılmış gibidir —yani öznellik biçimi tözlülükten, tözsellikten kopar. Filozoflar birbirleriyle çelişkiye düşmezler; tıpkı bilim adamları gibi, tam manasıyla kavramlarla gerçekleştirilen bir emek var­dır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olağanüstü güzel sayfalarda Hölderlin ise şöyle demektedir: Sophocles'in yeniliği nedir? Sophocles hangi bakımdan modern tragedyanın sonuçta temelini atmıştır? Zamanın kıvrımını ilk olarak açan odur. Bu Oedipus'un zamanıdır. Hölderlin der ki Sophocles'den önce Yunan tragedyasında sınırla karşılaşan in­sandır. Görüyorsunuz, sınırda-sınırlandırmada, insan sınırı çiğner ama yine de tam bununla hizaya yeniden getirilir; ama Oedipus'da işin sınırı çiğneyen, sınırda hizaya getirilen birinin havasıyla karşı karşıya olduğumuz artık söylenemez. Oedi­pus'un durumunda dağılan şey sınırın kendisidir. Nerededir? Bu, sınıra geçiş haline gelen bir sınırdır. Hölderlin'in hayranlık verici formülü. Oedipus'da başlangıç ve son kafiyeli değildirler artık. Ve kafiye kesin olarak zamanın kıvrılmasıdır. Öyle ki baş ile son birbirleriyle kafiyelensinler. Orada henüz adaletsizliğin tamiri vardır. Oedipus'da ise zaman düz çizgi haline gelmiştir ve bu çizgi üzerinde Oedipus'un serseri hayatı başlayacaktır. Oe­dipus'un uzun seyahati. Artık tamirat söz konusu değildir - zalim bir ölüm biçimi altında bile olsa. Oedipus sürekli bir kaçış için­dedir - kendisine ait zamanın düz çizgisini katedecektir. Başka bir deyişle onu alıp götüren bir doğru çizgi tarafından katedilmektedir. Nereye doğru? Hiçbir yere. Daha sonra Heidegger ölüme doğru diyebilecektir. Zamanın düz çizgisinden Heidegger kendi hesabına yine Kantçı olan bir fikri, ölüme-yazgılı-varlık fikrini çekip alacaktır.
Mekân ile zaman dolaysızlığın biçimleridirler. Kavram ise her zaman dolayım denilen şeylerdendir.
Reklam
2.835 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.