Benden başkasına meyil bağlama
Geçti dost kervanı eyleme beni
Gider isem bu il sana yurt olsun
Münafıklar aramızda kurt olsun
Ben ölürsem yüreğine dert olsun
Geçti dost kervanı eyleme beni
Şu yalan dünyaya geldim geleli
Gönül senden özge yar bulamadım...
Yaralandım al kanlara boyandım
Elimin kanını yur bulamadım...
(...)
Dostun zülüfleri destedir deste
Erenler Hak için oturmuş posta
Bir zaman sağ gezdim, bir zaman hasta
“Hasta halin nedir?” der bulamadım...
(...)
Pir Sultan Abdal'ım dağlar ben olsam
Üstü mor sümbüllü bağlar ben olsam
Âlem çiçek olsa, arı ben olsam
Dost dilinden tatlı bal bulamadım...
Seyyah olup şu alemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkârımca okur yazarım Bir dost bulamadım gün akşam oldu
İki elim kalkmaz oldu dizimden,
Bilmem amelimden, bilmem özümden
Akıttım kanlı yaş iki gözümden Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Yine boralandı dağların başı Akıttım gözümden kan ile yaşı Emaneti alır ol veren kişi
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Bozuk şu cihanın pergeri bozuk
Yazıktır şu geçen ömüre yazık Tükendi daneler kalmadı azık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
PIR SULTAN'ım eydür ummana dalam
Gidenler gelmedi bir haber alam n
Abdal oldum çullar geydim bir zaman
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Gönül niçin ahvalimi bilmezsin
Yürekte yaralar türlü türlüdür
Öğüt versem öğüdümü almazsın
Yürekte yaralar türlü türlüdür
Açma zülüflerin yellere karşı
Bülbül figan eder güllere karşı
Gel beni ağlatma illere karşı
Yürekte yaralar türlü türlüdür
Ah n'eyleyim karşımızda ölüm var
Ölüm dedikleri kanlı zalim var
Ne ağlayıp ne gülecek halim var
Yürekte yaralar türlü türlüdür
Pir Sultan Abdal'ım ben de böyleyim
Emir Hak'tan geldi kime neyleyim
Derdim çoktur hangi birin söyleyeyim
Yürekte yaralar türlü türlüdürh
Karga gül dalına konsa
Gülün kadrini ne bilir
Kendi kadrini bilmeyen
Elin kadrini ne bilir
Koyundur kuzuya meleyen
Kelptir ıssını dalayan
Şeker deyü şap yalayan
Balın kadrini ne bilir
Sofra kıyısın bükmeyen
Meydana ekmek dökmeyen
Hakk'ın korkusun çekmeyen
Kulun kadrini ne bilir
Yiğit atadan olmayınca
Adı dünyaya gelmeyince
El kapısın görmeyince
Malın kadrini ne bilir
Varmazıdım gül olmasa
Yapışacak dal olmasa
Pir Sultan Abdal olmasa
Şalın kadrini ne bilir
Her ne cevreylesen üstüme almam
Bana şirin gelir dillerin dostum
Hercai olana meylimi vermem
Kış ola tutula yolların dostum
Meyil vermem müraiye şaşkına
Özün yetir bir kamile pişkine
Ali'yi seversen pirin aşkına
Gel dola boynuma kolların dostum
Ağyar olan ayıbını bildirir
Sağ yar olan Hak mizanın buldurur
Engel girmiş gonca gülün yoldurur
Dök zülfün yüzüne tellerin dostum
Umarım onmasın benden ayıran
Bağa nadan girmiş sevdiğim uyan
Kula dulda ise Allah'a ayan
Senden ayrılalı ağlarım dostum
Abdal Pir Sultan'ım gülüm yolmuşlar
Şu benim yarime nice kıymışlar
Umarım dünyaya malın vermişler
Sensiz şu dünyayı neylerim dostum
Evvel Allah deyip kitap açınca
Elif ile gelen faldan korkarım
Ben de cahil idim kendimi bildim
Verdiğim ikrardan yoldan korkarım
Aceptir şunların bizde nesi var
Cennet haktır cehennemin sesi var
Hakk'ı batıl deyú söyler asi var
Hakk'ın azıttığı kuldan korkarım
Hak teala gökten rahmetler saçar
Yeryüzünde türlü çiçekler açar
Deryası bulanmış köpürür coşar
Boz bulanık akan selden korkarım
Bizim eller yaylasına gidiyor
Kelp irakip ensemizden güdüyor
Şimdi eller bize bühtan ediyor
Mü'minden değil münkirden korkarım
Pir Sultan Abdal'ım anlar dúvazda
Kiramen kâtibin hayırım yaza
Yarın mahşer günü gel olur bize
Şerrim ağlar gelir andan korkarım
Şu yalan dünyaya geldim geleli
Gönül senden özge yar bulamadım
Yaralandım al kanlara bulandım
Elimin kanını yur bulamadım
Güzel olan n'eyler altın akçayı
Arif olan düzer türlü bohçayı
Vücudunda seyreyledim bahçeyi