Jack London okumaya karşı önyargılarım vardı(Sebebi, okumayı sürekli yarıda bıraktığım Beyaz Diş'ten kaynaklı.).Fakat bu kitap, yazar hakkındaki tüm olumsuz düşüncelerimi sildi süpürdü. Martin Eden ben de çok derin hisler bıraktı, okudukça okuyasım geldi. Kendimden o kadar çok şey gördüm ki bu eserde, sanki ama sanki Martin bendim. Aşık olan ben, acı çeken yine bendim. Martin'in iç dünyasında yaşadıklarının çoğunu ben de yaşadım kendi hayatımda ve bu iç savaşı sanki bu hayatta bir tek ben yaşamışım gibi geliyordu bana. Ta ki Martin' i tanıyana kadar.
Yazar, kahramanın iç dünyasını çok iyi bir şekilde yansıtmış. Çevirisi de çok iyi yapıldığından kelimeler adeta dans ediyordu. İlk defa bir kitabın sonu gelsin istemedim, kelimelerin dansıyla sonsuza kadar kalmak istedim.Ben Martin Eden'da kendimi buldum. Kendi arayışımı, kendi hislerimi,duygularımı,çıkmazlarımı...