DaDa

DaDa
@poemsjargon
Post-it olarak da kullanıyorum. Kapak fotoğrafı: Asmadan Bağcılık Tarihi Müzesi / Eceaabat
İSG YL
Dardanelles
Ankara, 25 Aralık 1983
584 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Ptokhoi - Ağır İşçiler, Tarım Emekçileri
Roma Dönemi tarım yazarlarından Varro, Ziraat İşleri kitabında Üretim Araçları başlığı altında bu araçlarını sınıflandırılmasından söz eder. Ona göre bazı yazarlar üretim araçlarını insanlar ve diğer aletler olarak üçe ayırmışlardı. Varro bu ayrımda sesli üretim araçlarından kast edilen şeyin insan olduğunu, yarı-sesli gereçlerin ise hayvanları, sessiz olanların da diğer gereçlerini kastettiğini söylerken insan emeğinin Roma döneminde nasıl algılandığını gözler önüne serer. Hangi alet kullanılırsa kullanılsın toprağın insan tarafından işlendiğini vurgulayan Varro, özellikle engebeli arazilerde obaerarius adı verilen kiralık emek gücünün kârlı olduğuna işaret ediyor.
Sayfa 128 - PinhanKitabı okuyor
Reklam
Köleler ve Diğer Özgür Olmayan Emek Biçimleri
Hadım Hizmetkârlar ( Eunukh- Spado) Bütün insanların ve hatta canlıların kendine hizmet etmek için var olduğunu düşünen ayrıcalıklı sınıfın zulmünde sınır yoktu. Özellikle de savaş söz konusu olduğunda düşmanın hadım (kastre) edilmesi bir soykırım ve dişileştirme yöntemi olarak sıklıkla uygulanıyordu. Muhtemelen mülkiyetin yol açtığı ilk savaşlardan itibaren uygulanan bir yöntem olduğunu tahmin etmek güç değilse de yazılı belgelerdeki en eski örnek bütün şiddetiyle meseleyi özetler. Mısır'daki Karmak Tapınağı'nın duvarında yer alan MÖ 1200 yılına tarihlenen bir yazıtta Mısır Firavunu Merneptah'ın Libyalılara karşı verdiği savaşına sonucu açıklanır: 6 adet Libyalı asker penisi, 222 Sicilyalı asker penisi,542 Etrüsklü asker penisi ve 6611 Yunan askeri penisi. Savaş ve zafer erkeklik kimliği üzerinden yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştı.
Sayfa 124 - PinhanKitabı okuyor
Yemeğin Ötekileri
Platon'un Şöleni Sahneyi bilmeyenlerin hayal etmesi biraz güç o yüzden birkaç cümleyle göz önüne getirmeye çalışayım. Andronidis adı verilen erkeklere ayrılmış büyükçe bir salonda (selamlık) , duvarlara dayalı sedirlere (kline) uzanmış filozoflar ve misafirleri önlerindeki sehpa ya da masalarda yiyecekler ve mezeler içinde hayal edebilirsiniz. Salonun bir köşesinde yüksek ayaklı pişmiş topraktan yapılmış bir kazanın (krater) içinde suyla karıştırılmış şarap ve çoğunlukla çıplak olduğunu düşünebileceğimiz, ergenlik-çocukluk arasındaki bir yaşta olan erkek çocuk bir maşrapayla ( oenokhoe) içkileri bitenlerin kadehlerine (kylix) şarap servisi yapıyor. Klinelerin ortasındaki alanda müzisyen kadınlar (auletrides), dansçılar ve bunun gibi eğlence sektöründen insanlar yer alıyor. Burayankadar saydığım görevlilerin hepsi edilgendir, bedenleri ve yaşamları üzerindeki bütün tasarruflar klinelerde uzananların elindedir. Gecenin sonunda akıbetlerinin ne olacağını kimse tahmin edemez. Vazolar üzerine betimlenmiş yüzlerce benzer sahne sakilik yapanların genellikle oğlan çocukları olduğunu gösterir ama bazen bun rolü yerine getiren kadınlar da görsellerde ki yerlerini alırlar.
Sayfa 105 - PinhanKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sappho, Sapfo, Sapho
Antiçağda lezbiyenlik deyince ilk akla gelen Lesbos Adası ve Sapho idi. Sapho, lezbiyenliğe de ismini veren. Lesbos Adası'ndaki Eresos'ta MÖ 7. yüzyıl sonlarında doğmuş bir kadın şairdi. Bazı çağdaş şairler tarafından onuncu Moussa olarak isimlendirilecek kadar etkileyici bir karakterdi. Politik ve cinsel kimliğiyle de antikçağ toplumları arasında alışık olunmadık biçimde öne çıkan Sapho, kendisini toplumsal normları tehdit olarak gören Lesbos tiranı tarafından Sicilya'ya gönderilmişti. Sapho'nun yazdığı şiirlerin küçük bir kısmı günümüze kadar kalabilmiş ve Türkçeye de çevrilmiştir. Özellikle şiirlerinde kadın arkadaşlarına ve öğrencilerine tutkulu bir seslenişe yer veren Sapho'nun politik kimliği ve sürgüne gönderilmesi gibi detayları dikkate alırsak onun erkek egemenliğine karşı etkili bir duruş sergilediği söylenebilir. Bu direniş antikçağ toplumunda bir kadın için beklenen ve kabul edilen bir şey değildi. Kadın cinselliğin yok sayıldığı bir dönemde bir kadının hemcinsine karşı cinsel arzu duyması, bunu ifade etmesi ve mücadelesini vermesi devrimci bir harekettir. Zaten Sapho'nun bu kadar ünlü olması ve günümüze kadar adının yaşamasının başka bir nedeni de yoktur. "Dön yalvarıyorum sana Süt beyazı tuniğini giyerek Ah güzel endamını nasıl bir ateş sarıyor, Baştan çıkarıcılığının karşısında her kadın titrer."
Sayfa 89 - PinhanKitabı okuyor
İroni
Fallokratik Atina iktidarının takdirine şayan olmuş ünlü fahişelerden biri de Aspasia idi. Hetairalarıyla ünlü Miletos'ta doğmuş, genç bir kızken geldiği Atina'da kısa sürede ün kazanmış ve kendisine aşık olan Atina Tiranı Perikles'in karısı olmuştu. Böylesine güçlü bir konuma yükseldiğinde ise ilk yaptığı şeylerden biri Atinalı kadınların eğitim alabilecekleri bir okul kurmak olmuştu. Bir bölümünü hetairaların eğitimini tamamlayabildikleri bir mekana dönüştürdüğü evinde evli kadınları da ağırlayan Aspasia, onlara bilgilendirici konuşmalar yapıyordu. Özellikle de İonia'dan gelen hetairalara güzel sanatlarx felsefe ve edebiyat gibi dersler veriyordu. Aspasia'nın evine gelen konukların tanınmış kişiler oldukları hatta bunlar arasında Alkibiades ve Sokrates'in de bulunduğu ileri sürülüyor. Aspasia'nın etrafı güçlü konumu ve koruyucu sahipleniciliği sayesinde kısa sürede çok sayıda akıllı kadınla dolmuştu. Erkek egemen Atina toplumumun kabul etmesi zor gibi görünen bu duruma isyan da elbette çok geçmeden ortaya çıkmıştı. Aspasia'nın tutumundan kuşku duyanlar, gizlice genelev işlettiğini ileri sürerek onu ahlaksızlıkla suclamış ve şikayet etmişlerdi. Bu hareketin öncülerinin "ahlaklı/iffetli" Atinalı kadınlar olması da bir ironi yaratıyordu.
Sayfa 62 - PinhanKitabı okuyor
Reklam
Reklam
1.588 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.