DaDa

DaDa
@poemsjargon
Post-it olarak da kullanıyorum. "Bok besler gülü" *Brautiguan
İSG YL
Dardanelles
Ankara, 25 Aralık 1983
581 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
* Norman McLaren, Narcissus(1982)
Norman McLaren, Narcissus(1982) adlı kısa metrajlı filminde, Narcissus mitini kendine mahkum oluş bağlamında son derece doğru bir yaklaşımla yorumlar; narsistin ötekiyle ilişki içindeki rahatsızlığını, tutarsızlığını, kibir gibi görülen yetersizlik algısını, çocuk gibi küskünlüğünü, eninde sonunda gerçekleşen kopukluğunu ama kendisiyle de olamayışını, kendi içinde duramayışını, bir var bir yok okullarını, orada biri yokmuşçasına geçirgenliğini ve içine yerleşik olamadığı sahte benliğini özgün görsel efektlerle bezeli bir dans kareografisiyle aktarır. Filmde Narcissus'un öptüğü ayna, aslında hücresinin duvarlarıdır. * Norman McLaren, Narcissus(1982): youtu.be/4OnRo80JeS8?si=...
Sayfa 82 - DestekKitabı okuyor
Reklam
Zanaatkâr ve Kendini Yaratan İnsan
İnsan nedir? sorusuna verilebilecek çok sayıda yanıt var: Homo habilis'tir, beceriklidir; Homo faber'dir, alet yapar; Homo laborans'tır çalışmayı amaç haline getirir. Evrimsel süreç içinde bir çizelgede söz konusu tanımlamalar bu sıralamayla yerleştirilebilir. Ancak şunu en başından söylemek lazım ki insan kendini yaratmış, bir hayvandan insan inşaa etmeyi başarmış bir zanaatkârdır. Dolayısıyla insanın zanaatkârlığı kendine içkindir. Metamorfoz tüm yaşamın yönelimidir ve her canlı beraberindekilerle bir formdan başka bir forma sürüklenir, diğerlerinin şekillenmesinde diyalektik bir rol üstlenir. İnsanın zanaatkârlığı binlerce ve hatta milyonlarca yıllık bir beceri birikiminin ve aktarımının neticesi olarak görülmelidir. Bunun, çizgisel, doğrudan bir aktarım olmasa da ve zaman zaman keskin kırılmalar ya da sıçramalar yaşansa da geçmişten bugüne aktarılan bir birikim olduğunu söylemeliyim.
Sayfa 136 - PinhanKitabı okuyor
Ptokhoi - Ağır İşçiler, Tarım Emekçileri
Roma Dönemi tarım yazarlarından Varro, Ziraat İşleri kitabında Üretim Araçları başlığı altında bu araçlarını sınıflandırılmasından söz eder. Ona göre bazı yazarlar üretim araçlarını insanlar ve diğer aletler olarak üçe ayırmışlardı. Varro bu ayrımda sesli üretim araçlarından kast edilen şeyin insan olduğunu, yarı-sesli gereçlerin ise hayvanları, sessiz olanların da diğer gereçlerini kastettiğini söylerken insan emeğinin Roma döneminde nasıl algılandığını gözler önüne serer. Hangi alet kullanılırsa kullanılsın toprağın insan tarafından işlendiğini vurgulayan Varro, özellikle engebeli arazilerde obaerarius adı verilen kiralık emek gücünün kârlı olduğuna işaret ediyor.
Sayfa 128 - PinhanKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Köleler ve Diğer Özgür Olmayan Emek Biçimleri
Hadım Hizmetkârlar ( Eunukh- Spado) Bütün insanların ve hatta canlıların kendine hizmet etmek için var olduğunu düşünen ayrıcalıklı sınıfın zulmünde sınır yoktu. Özellikle de savaş söz konusu olduğunda düşmanın hadım (kastre) edilmesi bir soykırım ve dişileştirme yöntemi olarak sıklıkla uygulanıyordu. Muhtemelen mülkiyetin yol açtığı ilk savaşlardan itibaren uygulanan bir yöntem olduğunu tahmin etmek güç değilse de yazılı belgelerdeki en eski örnek bütün şiddetiyle meseleyi özetler. Mısır'daki Karmak Tapınağı'nın duvarında yer alan MÖ 1200 yılına tarihlenen bir yazıtta Mısır Firavunu Merneptah'ın Libyalılara karşı verdiği savaşına sonucu açıklanır: 6 adet Libyalı asker penisi, 222 Sicilyalı asker penisi,542 Etrüsklü asker penisi ve 6611 Yunan askeri penisi. Savaş ve zafer erkeklik kimliği üzerinden yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştı.
Sayfa 124 - PinhanKitabı okuyor
Yemeğin Ötekileri
Platon'un Şöleni Sahneyi bilmeyenlerin hayal etmesi biraz güç o yüzden birkaç cümleyle göz önüne getirmeye çalışayım. Andronidis adı verilen erkeklere ayrılmış büyükçe bir salonda (selamlık) , duvarlara dayalı sedirlere (kline) uzanmış filozoflar ve misafirleri önlerindeki sehpa ya da masalarda yiyecekler ve mezeler içinde hayal edebilirsiniz. Salonun bir köşesinde yüksek ayaklı pişmiş topraktan yapılmış bir kazanın (krater) içinde suyla karıştırılmış şarap ve çoğunlukla çıplak olduğunu düşünebileceğimiz, ergenlik-çocukluk arasındaki bir yaşta olan erkek çocuk bir maşrapayla ( oenokhoe) içkileri bitenlerin kadehlerine (kylix) şarap servisi yapıyor. Klinelerin ortasındaki alanda müzisyen kadınlar (auletrides), dansçılar ve bunun gibi eğlence sektöründen insanlar yer alıyor. Burayankadar saydığım görevlilerin hepsi edilgendir, bedenleri ve yaşamları üzerindeki bütün tasarruflar klinelerde uzananların elindedir. Gecenin sonunda akıbetlerinin ne olacağını kimse tahmin edemez. Vazolar üzerine betimlenmiş yüzlerce benzer sahne sakilik yapanların genellikle oğlan çocukları olduğunu gösterir ama bazen bun rolü yerine getiren kadınlar da görsellerde ki yerlerini alırlar.
Sayfa 105 - PinhanKitabı okuyor
Reklam
Reklam
1.575 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.