Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar, doğaları gereği, onlara sunulan yararlar kadar kabul ettikleri yararlar için de itaate zorlanırlar.
İnsanlar genel olarak elleriyle değil, gözleriyle yargıda bulunurlar; çünkü herkes görür, ama çok az kişi duyumsar. Ne gibi göründüğünü herkes görür, ama ne olduğunu çok az kişi duyumsar; ve o çok az kişi, devlet erkinin korumasını arkasına alan çoğunluğun görüşüne karşı çıkmaya cesaret edemez; ve insanların eylemlerinde, özellikle de başvurulacak bir üst mahkemenin olmadığı prenslerin eylemlerinde sonuca bakılır. Bu yüzden, bir prens devleti ele geçirecek ve elinde tutacak şekilde hareket etsin; araçları her zaman saygıdeğer bulunacak ve herkesçe övülecektir; çünkü sıradan insanlar hep görünüşle ve bir işin sonucuyla tuzağa düşürülür; ve dünyada yalnızca sıradan insanlar vardır; çoğunluğun dayanacakları bir yerleri varken de, azınlığa yer yoktur. Günümüzdeki prenslerden biri -adını vermek doğru olmaz- hep barıştan ve sözüne bağlılıktan dem vurur, oysa ikisinin de en büyük düşmanıdır; birine ya da ötekine uysaydı birçok kez saygınlığını ya da devletini yitirirdi.
Sayfa 103
Reklam
...bir prens devleti ele geçirecek ve elinde tutacak şekilde hareket etsin; araçları her zaman saygıdeğer bulunacak ve herkesçe övülecektir...
Sayfa 24 - CanKitabı okuyor
Cömertlik kadar kendi kendini tüketen bir şey yoktur: Cömert davrandığın süreç içinde, cömert davranma yetini yitirirsin veya yoksul ve hor görülen birisi ya da yoksulluktan kaçmak için açgözlü ve nefret edilen birisi haline gelirsin.
Ders niteliğinde okutulmalı.
yapılması gereken uğruna yapılanı terk eden kişi, çok geçmeden korunmasını değil, yıkımını öğrenmiş olur; *çünkü her zaman iyi bir insan olmak isteyen kişi, iyi olmayan onca insan arasında kesinlikle yıkıma uğrayacaktır.* Dolayısıyla, konumunu ve durumunu korumak isteyen bir prensin iyi olmamayı öğrenmesi ve bunu (iyi olmamayı) duruma göre kullanması ya da kullanmaması gerekir.
Ama öngörüsü kıt insanlar, zamanında iyi gibi görünen bir işe girişir, onun altındaki zehri fark etmezler,...
Reklam
..., başkasının silahları ya üzerinden dökülür ya ağırlık verir ya da dar gelir sana.
..., bilge bir prens, her zaman bu askerlerden kaçınmış, kendi ordusuna bel bağlamıştır; başkalarının askerleriyle kazanmaktansa, kendi ordusuyla kaybetmek istemiş, yabancı orduyla elde edilen zaferi gerçek zafer saymamıştır.
Ve insanların doğası öyledir ki, hem yaptıkları hem gördükleri iyiliklerden ötürü yükümlülük duyarlar.
İnsanlar kötülük bekledikleri kişiden iyilik gördüklerinde, bu iyiliği yapana daha çok gönül borcu duydukları için; halk, kendi desteğiyle prens yapmış olduklarından daha çok bağlanacaktır ona.
Reklam
...haksızlıkların hepsi, daha az maruz kalındığında daha az incitecekleri için, aynı anda yapılmalıdır; iyilikler ise, tadını daha iyi çıkarabilmek için, azar azar yapılmalıdır.
Ürkeklik ya da basiretsizlik nedeniyle başka türlü davranan kişi bıçağını hep elinde tutmak zorunda kalır;...
Ve her kim yeni iyiliklerin büyük kişilere eski haksızlıkları unutturduğunu sanıyorsa, kendini aldatıyor demektir.
Başkasının güçlenmesinin nedeni olan kişi kendi yıkımına yol açar; çünkü o güç, ya becerinin ya zor kullanmanın sonucudur ve güçlü hale gelmiş kişi için iki nitelik de kuşkuludur
Bilge prensler, yalnızca var olan sorunları değil, gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları da dikkate alırlar ve her tür çabayı göstererek bunları önlemeye çalışırlar; çünkü sorunlar önceden görüldüğünde çareleri kolayca bulunur; ama kapına dayanmalarını beklersen hastalık artık iyileştirilemez hale geldiği için ilaç çok geç kalmış olur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.