Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Perihan Demirel
Perihan Demirel
@prihan
Okumaya aşık biri…
Evet bu çocuk kitapları kategorisinde … Ben kitapta yazılanlardan ziyade, anlam dünyama ne kattığına dair yorumlarda bulunmayı tercih ediyorum. Varoluşumuzu sorgulamaktan başlasak doğru bir yaklaşım olur diye düşünüyorum. Hayallerimiz, ailemiz, en yakın dostlarımız bize ne kadar yakınlar ve ne kadar gerçekciler… Çıkmayı düşündüğüm o yolda veya o yola çıktığımda gösterdiğim kararlılık duygusuna kaç yıldız veririm? İnsanlar kendilerine kaç yıldız verir? İnanç, akıl ve tedbir ile yola çıkmak. Bakmayı değil görmeyi bilmek duygusunu hissettim ve gördükçe yaşam alanlarına yansıtabilmek …
İnanç duygusu ile çıkılan her yolda bir çıkış vardır düşüncesinden uzak kalmak gerekir. Sonuçtan bağımsız olarak diyebiliriz kii insan "biriciklik" olgusundan besleniyorsa, bu kelimenin anlam yükünü de göğüslemeli …
Felsefe ve Tasavvuf
Felsefenin başlangıç noktası ve yanlış bilinenlerle ilgili gerekli düzenlemelere yer verirken,
maddenin somutken yokluğu buna karşı mananın bütün soyutluğuna rağmen çok daha değerli olduğu vurgulanmıştır.
Medeniyetlerin kendimize has olması gerektiği, batının ya da başka bir bölgenin medeniyetini kopyalamamızın bizler için bir medeniyet oluşturmadığı ifade edilirken sebebine de yer veren Sayın hocamız der ki; Her medeniyetin kendine ait bir dili, dini ve ahlaki telakkileri vardır.
Eserde Yunus Emre ve Camus’un farklı açılardan felsefeye bakış açıları ve yorumları ile karşılaştırmalar yapılması okuyucunun iki filozofun değerlerini kavraması noktasında ışık tutmuştur. Mevlana ve Berkson gibi filozoflara da kitapta yer verilmiştir.
Kitapta yer verilen bir örneğe yer vermek isterim. "Yunus Emre’ nin Allah aşkı ile her şeyi anlamlı kılması Camus’un baş kaldırma ile saçmadan kurtulmaya çalışması."
Felsefe ve tasavvuf’un aslında bir bütün olduğu ayrıştırmanın medeniyetimiz için sağlıklı olmadığı düşüncesi de ayrıca hasıl oldu.
İnsanoğlunun biricikliğine Felsefe ile eserinde değindiği kadar değinmesede insanın nasıl değerli olabileceğini ve neden değerli olması gerektiğinin cevapları Felsefe ve Tasavvuf kitabında mevcuttur.
Tabi ki bir eserde daha mest olundu. Felsefe ve Tasavvuf ile ilgilen herkese, aynı zaman da Yunus Emre’ nin felsefi yönlerine vakıf olmak isteyen herkese öneririm. Kıymetli bir eser, hocamızın kalemine sağlık.
Her an için bir tutam felsefe
Ağır bir anlatımı olmayan, çok kıymetli cümleler ile okuyucuyu besleyen eserde ; Kültür ve felsefenin bütünlüğünden bahsederken aynı zamanda her iki alandada bilginin gerekli olduğunu belirtiyor. Kültürün, değer ve ahlak açısından yorumlanma aşamalarına değinirken insan ve değer kavramının bir bütün olarak düşünülmesi vurgulanıyor. Bilinç ve dikkatin insan hayatındaki önemli süreçleri oluşturduğunu, sorgulama ve insan olmaklık düşüncesi ile harmanlıyor. "İnsan olmanın biyolojik kavramı dışında bir tekamül sürecinin olması" vurgusu fazlasıyla kişinin kendisini sorgulamasını sağlıyor. İnsanın değerli ve biricik olması vurgusu ile okuyucudan tam not aldığını düşünüyorum.
Keyifle okudum, tavsiye ederim
Okur Takip Önerileri
İnce sızı ..
Hikaye Balıkesir ve çevresinde gerçekleşiyor. Annesiz- babasız kalan Yusuf’un kaymakam bey tarafından himaye altına alınmasıyla başlarda güzel, devamında meşakkatli yolculuk başlıyor. Uzun yıllar öncesindede maddi egemenliğin nasıl üstünlük sağladığını tabiri caizse dibine kadar hissetiğim eser de kanayan bir kalbin yaşamak ve yaşatmak için nasıl çırpındığını farketmememek mümkün değil. Yazar edebi kişiliğini okuyucuya fazlasıyla yansıtıyor. Tabi kii Sabahattin Ali’ nin bu kıymetli eserini ve külliyatını okumanızı tavsiye ederim
iyi okumalar dilerim
Bazen alıştığımız anlatım dışında bir akış ile karşılaşmış olabiliriz bize zorluk derecesi bir kaç tık fazla gelebilir, ama şuna inanıyorumki gerçekten beynimizi,ruhumuzu ve bedenimizi alıştığımız standartlar dışına çıkartamazsak eğer kat edeceğimiz yol çok az olur. Daha açık olmam gerekirse şöyle örneklendirmek isterim, tabiki elmanın farklı türlerini de yemek ister insan ama bir yerde o çeşitlilik biter eğer meyve yemeye devam etmek istiyorsa farklı tadlarıda almalı diye düşünüyorum. İsteyerek ve sindirerek daha güzel yol alabiliriz diye düşünüyorum.
Hayvanların varlığını yok saymaları, onları sevmemeleri, sömürmeleri, hatta dövmeleri sebebi ile hem insanlara hem de insanlığa olan bakış açıkları değişiyor zorlu süreç devam ederken 7 maddelik devrim niteliğinde genelge yayınlıyorlar. Amaçları ise hayal ettikleri yaşamı sürdürebilmek. Lakin iktidar düşkünü domuzlar eskisinden daha acımasız bir yönetim sergilerler.
Beni etkileyen kısımları ise;
- Devrim yolculuğuna çıkarken yayınladıkları 7 madde ve içeriği …
- “ Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları diğerlerinden daha eşittir.”
sözü bana adaletten ne kadar uzak güçlüye ve güce ne kadar yakın olduğunu hissettiriyor. Bu tanımı hem hayvanların dünyasına hem de insanlığa adayabilirim. Önemli bir eser okumanızı tavsiye ederim.
Sevgilerimle
İyi okumalar dilerim
Gençlerle Baş Başa - Ali Fuad Başgil
Ahh dedim bunca zaman bu nadide esere neden ulaşamadım?
Yazarın üslubu ve mütevaziliği, ünvanından arınmış bir şekilde hitap etmesi işlediği konudan bağımsız olarak gönlümde ayrıca taht kurdu. Ama kitabı okuyunca anladım ki böylesine bir duruş gösterebilmek için gerçek bir hazineye sahip olmak gerekiyormuş. Kitabın sadece gençlere değil insanlığa adanmış bir eser olduğunu düşünüyorum. Dürüst, ahlaklı, çalışkan ve sabırlı bir insan olma yolunda ilerlerken karşımıza çıkan engeller ile karşılaştığımızda irademizi kullanarak o kapıyı nasıl aralayacağımızı gösteren bir klavuz. Kitabın inceliği sizleri yanıltmasın, dolu dolu bir başyapıt. Okumanızı ve sevdiklerinize hediye etmenizi yürekten tavsiye ederken, yazarın dizeleriyle yorumuna veda ediyorum.
“ Kadınlara hürmet et, düşün ki kadınlık insanlığın anasıdır. “
Sevgilerimle
Güzel günler dilerim
Farabi’yle tanışmak …
“ Farabi - Türk İslam Filozofu, gökbilimci, müzisyendir. İslam’ ın Altın Çağ’ının en önemli isimlerinden biridir. Yüksek öğrenimini Bağdat’ta tamamladı. Aristoteles’in ve Platon’un eserlerini inceledi, bu iki filozofun felsefelerini İslam’ la bağdaştırmaya İslam dinine felsefi bir nitelik kazandırmaya çalıştı. Felsefe mantık ile başlayıp metafizik üzerine durdu; felsefenin dil,siyaset, doğa, zihin ile ilgilenen dallarında eserler verdi; müzik aletleri geliştirdi, müzik ve psikoloji konularında yazdı. İslam felsefesi’ nin gelişmesini ve korunmasını sağladı. Batılı Orta Çağ düşüncesini etkiledi. “Kitaba başlayınca uzun bir giriş bölümü var hiç sıkılmadan büyük bir keyifle okudum. Faydalı bilgilerin olduğu bu kısımda Ortaçağ İslam ve Batı Dünyasında siyaset felsefesinden bahsedilmiş.Devamında Farabi’ nin izlediği felsefe ve eserlerinden söz ediliyor.
Genel olarak konu mutluluk ama oldukça derin sorgulamalar var. Bazı satırları tekrar tekrar okudum, sindirerek okumaya çalıştım.
Ben en çok etkileyen kısmı ise kendisine “ Muallim-i Sani “ ( İkinci Öğretmen) denmesi.Felsefeci ve bilim insanı ve filozofu olan Farabi’ yi tanımamız, anlamaya çalışmamız gerektiği düşüncesindeyim. Ben sevdim okumak isteyenlere öneririm
Kalbimi bıraktım
Peyami Safa - Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Genç yaşta yakalandığı ve tüm hayatını etkileyelen hastalığı olan bir gencin çektiği acıları ve yalnızlığını, yaşadığı aşk acısı ile harmanlayarak psikolojik tahliller ve betimlemelerle kaleme aldığı müthiş bir eser…
“Tanpınar’ın dediği gibi, “ acının ve ıstırabın yegane kitabı “ olarak hem kemiyet hem de keyfiyet bakımından başka bir eser olmasa da Türk romanının var olduğuna delil gösterilebilecek kudrette bir eserdir. “
Okumanızı tavsiye ederim
