Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

protestomnia

Sabitlenmiş gönderi
Kır! Kır çömleğini Ey Toprak!
Reklam
Melekler biat dursun; Sen sol kaburgasına Adem'in!
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir "Öteki" ve "Ben" Hamuru?
Okunmaya değer, akıcı ve bir şeyler için umut etmeye yetecek kadar güzel anekdotlar içeriyor. Elimden gelse hepsini alıntılayıp paylaşmak isterdim. "Protestomnia Kütüphanesinde Olması Gereken Kitaplar" listesi arasına eklendi... Genelde kurgu olmayan eserler insanı yorar ancak bu en keyifli okumalarım arasına an itibariyle girmiş çok lezzetli ve "doyurucu" bir kitaptı. Kitabın son bölümündeki ek gerçekten çok merak ettiriyordu ancak oraya gelmek için hiç acele etmedim. Her kısmı çok güzeldi. Benim tarih sevgimin bunun üzerinde bir etkisi var mı bilmem ama bu kitap uzun zaman sonra muhatapım olabilmiş nadir bir "şey"di.
İslam ve Batı
İslam ve Batıİbrahim Kalın · İsam Yayınları · 20191,348 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İslam ve Batı
İslam ve Batıİbrahim Kalın
9.1/10 · 1.348 okunma
Gelecek ve Gerilim; Çatışma, Uzlaşma ve Ötesi
Farklı kültürler arasındaki ilişkilerin sadece demografi ve siyasi maslahat üzerinden tanzim edilebileceğini söylemek, kalıcı ve köklü bir barış kültürünün inşası için yeterli değildir. Bu, özellikle İslâm-Batı ilişkileri söz konusu olduğunda daha da kesinlik kazanan bir durumdur. Ahlâkî temellere dayanmayan bir çoğulculuk, bizi ancak kültürel anarşizme götürür. Bir arada yaşama iradesi temelde ahlâkî bir duruştur. Farklı din ve kültürlerin varlığını kabul etmek de özünde ahlâki bir tutuma işaret eder. Kalıcı ve yapıcı bir diyalog, ancak böylesi evrensel, ama aynı zamanda bağlayıcı bir çerçevede mümkün olabilir. Zira ahlâkî ilkeler, kültürel farklılıkların ve rölativizmin ötesinde, diyalogun muhataplarında karşılığı olan evrensel umdelerdir. Bu zemini başlangıç noktası kabul ettiğimizde, farklılıkları bir zenginlik; "öteki"ni, "ben"i zenginleştiren ve güçlendiren bir unsur olarak görebiliriz.
Sayfa 181 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Modern Dünya; Yakınlaşırken Uzaklaşan Dünyalar
İslam dünyasında varolduğu ileri sürülen "antisemitizm" yani yahudi düşmanlığı, bir din ya da ırkın mensuplarına duyulan nefretten çok, izlenen politikalara ve ırkçı söylemlere karşı verilen bir tepkinin sonucudur. İddia edildiği gibi, İslâm ülkelerinde siyasi gerçeklerden bağımsız köklü bir antisemitizm olsaydı, yahudi birey ve cemaatlerine karşı toplu kıyım hareketleri yapılırdı. Halbuki Naziler'in holokost sırasında masum yahudileri hunharca katletmesi, karşımızda bir Avrupa fenomeni olarak duruyor. Fakat Filistin'de öldürülen her Filistinli ve yahudi yerleşimcilere verilen her Filistin toprağı, İsrail Devleti'ne ve onun mutlak destekçisi Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı büyük bir öfkenin doğmasına sebep oluyor. Bugün İslâm-Batı ilişkilerini geren en önemli sorunun bu olduğunu söylersek abartmış olmayız. İslâm-Batı ilişkilerinin mevcut durumu ve geleceği hakkında sağlıklı bir bakış açısı geliştirebilmek için bu gerginlik alanlarını sürekli akılda tutmamız gerekiyor.
Sayfa 171 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
protestomnia
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri
Arapların Gözüyle Haçlı SeferleriAmin Maalouf
8.6/10 · 1.776 okunma
2023 OKUMA HEDEFİ
1/10 kitap - %10 tamamlandı
1 kitap okudu
10 kitap
238 sayfa
1 inceleme
21 alıntı
Kayıp Bir Medeniyet; İslam Dünyası Avrupa'yı "Keşfediyor"
Osmanlı'nın ve İslam dünyasının durumunu bu serzeniş dolu ifadelerle tasvir eden Hayrullah Efendi, tahliline döneminin en önemli sorularından birini sorarak devam eder: "Acaba Cenâb-ı Hak Teâlâ bizim memâlikimizin kisb ve bereketini mi kaldırdı?"? Bu soru, XIX ve XX. yüzyıllarda sıkça dile getirilen "İslâm medeniyeti niçin geri kaldı?" sorusuyla yakından irtibatlıdır. Batı'nın yükselen bir medeniyet haline geldiğini gören müslüman aydınlar, kendi medeniyetlerinin işleyişine yahut araçlarına değil, özüne ilişkin bir problemin olup olmadığını açık ve samimi bir şekilde sormaktan çekinmemişlerdi. Bu soruya verilen farklı cevaplar modernizm, reformizm, gelenekçilik gibi farklı akımların doğmasına sebep oldu.
Sayfa 157 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Kayıp Bir Medeniyet; İslam Dünyası Avrupa'yı "Keşfediyor"
Osmanlı'nın son dönemindeki çözülmeyle Avrupa'nın yükselen gücünü mukayese Eden Ziya Paşa, ünlü şiirinde şöyle der: Diyâr-i küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm Dolaşltım mülk-i İslam'ı bütün viraneler gördüm.
Sayfa 152 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Yeni Bir Dünyanın Eşiğinde; Avrupa Kolonyalizmi, Seyyahlar ve Oryantalizm
Modern Avrupa'nın dünyanın yeni merkezi olarak ortaya çıkışı, farklı ama birbiriyle irtibatlı iki tarihin de doğmasına sebep olmuştur. Modernite adını verdiğimiz yeni evren tasavvuru ve siyasî düzen, Avrupa-Batı ve İslam dünyası için farklı süreçleri ifade eder. Modernite, Avrupa merkezli bir küresel sistemin kurulmasını işaret ederken; İslâm dünyası, Hindistan, Afrika yahut Çin gibi Avrupalı olmayan toplumlar için sistemin dışına itilme, marjinalleştirilme ve son tahlilde fiilen işgal ve sömürüye uğrama anlamına gelir. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında ivme kazanıp günümüze kadar devam eden "Batı'nın yükselişi", Batılı olmayan toplumların modernleşmesinden çok, sömürgecilikle çatışma, direniş, uzlaşma, asimile olma gibi farklı ilişki biçimlerinin öne çıktığı bir süreci ifade eder. 1850'li yıllarda İstanbul yahut Kahire'de yaşayan sıradan insanlar için Avrupa (ve modernite) Kartezyen akılcılığı, bilimin üstünlüğünü yahut Fransız İhtilalinin "hürriyet, müsavat, uhuvvet" sloganlarını değil, Avrupalı askerlerin müslüman topraklarına ayak basmasını temsil ediyordu. Bunu kısa sürede kültür emperyalizmi izleyecektir.
Sayfa 127 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Modernliğe Doğru; Reform, Rönesans yahut "Kaçın Türkler Geliyor!"
Rönesans ve reform hareketlerinin Avrupa tarihine damgasını vurduğu XVI ve XVII. yüzyıllar, bazı yönlerden yeni algılama ve ilişki biçimlerinin ortaya çıktığı, bazı yönlerden ise tevarüs edilmiş ön yargılanın güçlendiği bir dönemdir. 1258 yılında Moğollar'in Abbasi Devleti'ni sona erdirmesiyle başlayan süreç, Arap siyasi ve kültürel gücünün gerilemesine, buna karşı Türk gücünün belirleyici bir unsur haline gelmesine sebep olmuştur. Rönesans'ın vaat ettiği akılcılık, bilimcilik ve hümanizm, modern dünyanın doğuşuna zemin hazırlamış, fakat bu arada İslâm, müslüman ve giderek Türk algısının çerçevesini de belirlemiştir. Avrupa ve Osmanlı, Batı ve İslam dünyası, modern dünyaya bu tarihi yükü taşıyarak girecektir.
Sayfa 124 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Modernliğe Doğru; Reform, Rönesans yahut "Kaçın Türkler Geliyor!"
Bu dönemin en önemli figürlerinden biri olan Emanuel Swedenborg (ö. 1772), Stubbe'nin açtığı yoldan ilerleyecek ve Hıristiyanlık tarihinde bir ilke imza atacaktır. Bu, İslam'ın gelişinin ve yayılmasının "ilâhî ekonomi"nin bir parçası olarak görülmesidir. Hıristiyan düşüncesinin ve mistisizminin son büyük temsilcilerinden olan
Sayfa 117 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Endülüs; Bir Büyük Parantez ve İslam'ın Batı'ya Etkisi
XIII ve XIV. yüzyıllarda İber yarımadasında sistematik bir dışlama politikasına dönüşmüş ve yahudilerle müslümanları aynı kaderi paylaşmaya itmişti. Böylece yahudi, müslüman ve hıristiyanların beş yüzyıldan fazla süren ortak bir medeniyet inşa etme çabası, "reconquista" ile sona erdi. Avrupa'nın çok dinli ve çok kültürlü bir medeniyet havzası olma şansını bu tarihte yitirdiğini söylersek abartmış olmayız.
Sayfa 96 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Endülüs; Bir Büyük Parantez ve İslam'ın Batı'ya Etkisi
Müslüman Endülüs, Ortaçağ'ın "karanlığı"nda bir gece lambası gibi Güney Avrupa'yı aydınlatmıştır.
Sayfa 90 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
2.469 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.