Kesinlikle değişik bir kitaptı. Masalsı, felsefik bir anlatım vardı. Düşle-gerçek , bilim- hayal gücü, tarih- kurgu her şey iç içe geçmişti ama güzel şaşırtıcı bağlantılarla :D Sonu gerçekten etkileyiciydi sanki Lostvariydi ...
“ Buradan gitmek istediğini biliyorum oğlum. Kendime hakim olabilseydim belki de seni, çoktan içine girdiğin bu maceraya bırakmazdım. Sana olan sevgim biricik olan oğlumu tehlikeye atmama engel oluyor. Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O’nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim. Kendi payıma ben, dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın acı çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun binbir halinden korkma!”
PUSLU KITALAR ATLASI, tarihi ve fantastik ögeleri bir arada barındıran felsefi bir eser.
Çizgi Romanı da İlban Ertem'in çizimleriyle muhteşem olmuş.
İhsan Oktay Anar kitabını bir de Çizgi Roman formatında okuyunuz ve payınıza düşeni alınız.
Büyüklere masallar tadında, Görseller harika...
İlban Ertem'in emeğine sağlık....
Ne denebilir, ne yazılabilir ki bu roman üstüne... Mest oldum!
İhsan Oktay Anar'ın kitaplarını kronolojik sırayla okuyorum ve bitirdiğim bu beşinci romanından sonra kesin olarak söyleyebilirim ki, kendisi hikayelerini en iyi kurgulayan yazardır gözümde. Suskunlar'da diğer romanlarının bile ötesine geçmiş, kendisiyle yarışır hale gelmiştir. Dili her ne kadar ağdalı olsa da hiç sıkılmadan okutur, ince ve dozunda mizahıyla yer yer koparır, karakterleri insanın içine işler. Suskunlar'da da bunların hepsi fazlasıyla var. Ve kitap bu ve benzer yönlerden ele alındığında Puslu Kıtalar Atlası'ndan bile iyi.
Sevinçliyim, çünkü üstâdın okumadığım iki kitabı daha var...
O hep yazsın, biz hep okuyalım...
tekrardan okumaya başladığım ihsan oktay anar kitabı. fakat bu muhteşem kitabın çizgi romanı kitapla farklılıklar içermiyor olması çizgi romanı okutacak en büyük sebeplerden biri. ayrıca o muhteşem dünyanın nasıl yansıtıldığını görmek istiyorum. ayrıca kitapta hiçbir boş karakterin olmadığı, her birinin ayrı bir önemi olduğu kitap.
İhsan Oktay Anar ile tanıştığım kitaptır. Masalsı, içten, gülümseten, bazen de heyecanlandıran bir kitap. Bir insanın aklına nasıl böyle hikayeler geliyor diye şaşırdığım kitaplardan bir tanesi daha.
İlk cümlesi en muhteşem kitaptır sanırım.Artık bırakamazsınız .Sanki o devirde yazılmış da biz bugün buluvermişiz gibi..Öyle de güzel ..İhsan Oktay Anar'ın tüm kitapları bana bu duyguyu verir ve itinayla severim kendisini..
İlk okuduğumda beni benden alan, Türk edebiyatının orjinalliğini bir kez daha gözler önüne seren harika bir romandır. Bu kitap sayesinde işlemesini bilene bizim edebiyatımız için ne kadar çok malzemenin olduğu bir kez daha kanıtlanmış oluyor. Teşekkürler İhsan Oktay Anar...
Kitabı okudukça okuduğunuz diğer kitaplardan farklı bir anlatımı olduğunu anlıyorsunuz, her ne kadar sona yaklaştıkça mantıksal tutarsızlıkların fazla olduğu kanısına varsanızda, İhsan Oktay Anar bu durumu oldukça başarılı bir sona kavuşturuyor.