Sen başkaları için dış dünyaya ait bir müzik yapıyorsun. Bunun bir yere varacağı yok. Müzik, ruhunun derinlerinden gelmeli. Başkaları için, buz gibi bir müzik yapmak yerine, sen yüzmelisin müziğin içinde.’’
‘’Senin güneşin hüzünlü Zeze. Yağmur yerine gözyaşları ile kuşatılmış bir güneş. Sahip olduğu gücü, yeteneklerini henüz kavrayamamış bir güneş. Senin bütün anlarını henüz güzelleştirememiş bir güneş. Küçük, biraz mızmız bir güneş.’’
‘’Öteki mi? Öteki güneş mi? Bildiğim tek Güneş bu, o da zaten kocaman.’’
‘’Daha da büyük, başka bir güneşten bahsediyorum. Her birimizin yüreğinde doğan güneşten. Umutlarımızın güneşinden. Düşlerimiz uyansın diye göğsümüzde uyandırdığımız güneşten.’’