Hep şey derim. Acaba önceden bunu seçseydim veya böyle davransaydım ne olurdu? Nasıl bir hayatım olurdu? Keşke böyle yapsaydım daha iyi olurdu falan diye düşünürdüm. Bunları değiştirebilme şansımın olmasını isterdim. Kitapta bunun örneklerini çok iyi gördüm. Ve kitabı okuyunca bazı düşüncelerim değişti. Eğer o seçimleri yapmış olsaydık yine istediğimiz gibi olmayan şeyler olucaktı çünkü hayat bu, bir yerden kazanırken bir yerden kaybedeceğiz. Bu yüzden seçtiklerimizle mutlu olmayı denemeli, umudumuzu kaybetmemeliyiz.
Başka hayatlar yaşamış olsaydık bizde Nora gibi o hayatlarda da aynı kişi olduğumuzu görürdük. Ama ben yinede o hayatları da görmek isterdim, o duygularıda tatmak isterdim. Ayrıca kitapta bazı filozofların alıntılarıda vardı. Aklımda soru kalmadı, yazar bunları kütüphaneci Bayan Elm'in ağzıyla cevapladı. Ama vermek istediği bazı mesajları bizim keşfetmemizi isteseydi daha iyi olabilirdi. Onun haricinde güzel bir kitaptı, akıcıydı.
Konusuna gelicek olursak: Nora Seed adında bir baş karakterimiz var. Nora kendini dışlanmış, yalnız, kimsenin ona ihtiyacı yokmuş gibi, o olmasaydı her şey daha iyi olurdu diye düşünerek intihar etmeye karar verir ve saat tam 00.00 da kendini bir kütüphanede bulur. Bu kütüphanenin adı Gece Yarısı Kütüphanesi'dir. Ve orada ona, pişman olduğu yada başka seçimlerindeki hayatlarda yaşayabileceği hayatların da olduğu söylenir. Ve Nora bu hayatları yaşamaya başlar. Kendini mutlu hissettiği hayatı bulmaya çalışacaktır.
Konusunu beğendiyseniz okuyun derim.
