Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

RT

RT
@rebabi
“İnsan her şeyi anlatamaz.Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.”
O zamana dek, çok kanaatkâr olan ve temel besin kaynakları çırpılmış kremayla yetinmeyi bilen bütün Quiquendone’lular, artık, kendilerini yeteneğin çok üstünde yiyecek ve içecek üretmekteydiler. Alıştıkları beslenme biçimi yeterli gelmiyordu bir süredir. Mideler dipsiz kuyular haline dönüşüyordu ve bu dipsiz kuyuları en güçlü besinlerle tıka basa doldurmak gerekiyordu.
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Olayların ne olduğu açıkça ortada olsa da, nedenleri yüksek görevlilerin kavrayışını aşıyordu.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yetkili diye bir şey kalmamıştı artık! Ne de belediye başkanı! Bu korkunç taşkınlık karşısında herkes eşitti…
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bütün eller uzun aralıklarla birbirine vuruyor ve gazeteler bu haberi çılgın alkışlar diye veriyordu; bir, hatta iki kere şaşkınlıktan donakalan salon, bravo sesleriyle yıkılmadıysa -ki bu on ikinci yüzyılda olmuştu-, bunun nedeni on ikinci yüzyılda müteahhitlerin çimento ve taştan çalmıyor olmasıydı!
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bu istisnai kentte, gençlerin kalplerinin çarpmadığını düşünmek yanlış olur. Sadece belli bir yavaşlıkta çarpıyorlardı.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
- Zaten, diye ekledi Niklausse, kent uzun bir süre daha aydınlatmadan yoksun kalamaz. - Oysa, dedi doktor, sekiz ya da dokuz yüz yıldır bekleyen bir kent bu…
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ne yürekli bir belediye başkanı! Ticaretten, trafikten söz ediyordu; alışık olmadığı bu sözcükler dudaklarını uçuklatmıyor muydu?
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
…Sonuçta, bu avukat ve bu doktor, saygı duyulan iki kişiydi. Dava vekilleri ve mübaşirlerin yalnızca göstermelik olarak var olduğu bir kentte savunma yapma fırsatını asla elde edememiş olan avukat Schut, doğal olarak hiçbir zaman dava kaybetmemişti. Doktor Custos, bu saygıdeğer pratisyen hekimse, meslektaşları misali, her türlü hastalıktan musdarip hastaları iyileştiriyordu; tabi ölenler dışında.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
- Bu kişilerin nabızlarını ölçtünüz mü? - Yüz kere. - Nabız ortalaması kaç olarak saptandı? - Dakikada elli bile değil. Anlayın artık: Bir yüzyıldır arabacıların küfretmediği, birbirlerine sövüp saymadığı, atların kaçıp gitmediği, köpeklerin ısırmadığı, kedilerin tırmalamadığı, kısacası tartışmanın gölgesine bile rastlanmayan bir kent bu! Sulh ceza mahkemelerinin bile bütün bir yıl iş olmadığı için çalışmadığı bir kent! Sanatın da, işin de, hiç ama hiçbir şeyin coşku yaratmadığı bir kent! Yüz yıldır hiç tutanak tutulmamış, jandarmaların laf olsun diye ortalıkta dolaştığı bir kent! Üç yüz yıldır ne bir yumruğun ne de bir tokadın atıldığı bir kent! Bu böyle devam edemez, bütün bunları değiştireceğiz, anlıyorsunuz değil mi üstat Ygene?
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“… ama bu saygıdeğer adam, ne bu konuda ne de başka bir idari önlem konusunda karar verme cesareti göstermeden öldü. Aklı başında bir adamdı. Niye onun gibi davranmayayım?”
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bütün kesinlemeler tatsız geri dönüşlere yol açar.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Quiquendone’un ne sanayisi ne de ticareti vardır ve onlarsız da mükemmelen geçinip gider. Arpa şekerleri ve çırpılmış krema kent içinde tüketilir, ihraç edilmez. Kısacası, Quiquendone’lular kimseye ihtiyaç duymazlar. Arzuları sınırlı, yaşamları şatafatsızdır…
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Tuhaf bir düşünce ama onu gömmemek mümkün olabilir mi? Çünkü onu götürürlerse, o zaman… ah, hayır, onu götürmeleri imkânsız!
Sayfa 75 - Can Sanat Yayınları
Tuhaflık bir kusur değildir, tam tersi, bazen kadınlara cazip gelir.
Sayfa 55 - Can Sanat Yayınları
Revolver sayesinde bütün karanlık geçmişimden öcümü aldım. Bundan kimsenin haberi olmasa da, o öğrenmişti, Bu da benim için her şey demekti, çünkü o tek başına benim için her şeydi, gelecekle ilgili hayallerimin en büyük umuduydu! O kendim için hazırladığım biricik insandı, bir başkasına da ihtiyacım yoktu…
Sayfa 55 - Can Sanat Yayınları
2.227 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.