Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vedanım

Gerçek dehşet verici. İnsanı öldürebilir. Yeterince zamanı olursa kesinlikle öldürür.
Reklam
İnsanı delirten, gerçeğin dışında yaşamaya çalışmak oluyor.
Sabul seni kullanabildiği yerde kullanıyor, kullanamadığı yerde de seni yayın çıkarmaktan, öğretmekten, hatta çalışmaktan bile alıkoyuyor. Öyle değil mi? Başka bir deyişle, senin üzerinde iktidarı var. Nereden alıyor bu iktidarı? Kazanılmış bir otoriteden değil, çünkü böyle bir şey yok. Entelektüel yetkinlikten değil, çünkü yetkin de sayılmaz. Ortalama insan aklının doğuştan korkaklığından alıyor gücü. Kamuoyu! Kendisinin de parçası olduğu iktidar sistemi bu; o da bunu kullanmayı iyi biliyor. Odocular toplumunu bireyin aklını baskı altına alarak yöneten, hiçbir zaman varlığı kabullenilmeyen, erişilmez iktidar.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşünceler baskı altına alarak yok edilemez. Onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir. Düşünmeyi reddederek - değişmeyi reddederek.
"insanları düzen içinde tutan ne? Neden birbirlerini soyup öldürmüyorlar?” “Hiç kimse çalınacak herhangi bir şeye sahip değil. Eğer bir şeyi istersen gidip depodan alabilirsin. Şiddete gelince, doğrusu bilemiyorum Oiie; durup dururken beni öldürür müydün? Eğer öldürmek isteseydin, buna karşı çıkarılan bir yasa seni engeller miydi? Zorlama, düzeni sağlamanın en etkisiz yoludur.”
Reklam
Nesnelere sahip olma isteğinin doğal, estetik kökeni ekonomik ve rekabetçi zorlamalarla gizlenip saptırılıyor, o da buna karşılık nesnelerin niteliğini ele veriyordu: tek elde ettikleri bir tür mekanik savurganlıktı.
Kuşyemi, şehirli işçi sınıfı için üretilen popüler basın, gazeteler, yayınlar ve edebiyata argoda verilen addı.
Kilitli odalarda kağıtlar varsa, odalara girmek için anahtarları olan insanlar da vardır.
Bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız, yasalar koyun. Toplumsal Organizma
Reklam
elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni geceleri bir çarpıntı duyarsan telaş telaş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu’ndan geçiyorum akşamsa eylül’se ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni
Kuşkusuz özgürlük, gizlilikten çok açıklıkta yatıyordu, özgürlük için de her zaman riske girmeye değerdi.
Gerçekliğin, rahatlık ve mutlulukta görmediğim, acıda gördüğüm gerçeğin, acının gerçekliğinin acı olmadığına inanıyorum. Eğer içinden geçebilirsen. Eğer sonuna kadar ona dayanabilirsen.
416 öğeden 391 ile 405 arasındakiler gösteriliyor.