İnsanlar varoluşlarını unuttuklarında,hayatlarını “Ben sadece diğer insanların olduğumu varsaydıklarıyım” a indirgiyorlardı.Yaşamakla değil,görünmekle meşguldüler.
Âcizlik ve çaresizlikle başa çıkılamayacağını,daha doğrusu başa çıkılmaması gerektiği,çünkü insanın mayasının mutlak âcizlik ve çaresizlik olduğu inancı aklının ucuna bile gelmemişti.