"Okumuşun cahili, acemi çomara benzer. Sağa sola boşuna havlayıp sürüye kurt getirir. Ortalıkta bu kadar kurt dolanıyorsa, acemi çomarların boşa havlamasından."
Rıfat Ilgaz
Leylak getiriyorsun bana güneşli bir gün
Onu saçlarından topladığın belli
Bir leylak bahçesisin karşımda
Böyle kucağında kalsa daha iyi
Bir vazoya bırakıp gidiyorsun
Sen gidiyorsun leylaklar kalıyor mu sanki
Önce renkleri gidiyor arkandan
Nesi varsa gidiyor soyunarak
Her vazoya baktıkça karşımdasın ne tuhaf
Her kokladıkça dönüp dönüp geliyorsun
Düşünceler gibi filizleniyorsun gün geçtikçe
Yaprak yaprak gelişiyorsun
Leylak leylak bakıyorsun gözlerimin içine
Ölümsüz bir mevsim oluyorsun
Rıfat ILGAZ
Bütün dünyanın birbiriyle savaştığı yıllarda, Türkiye savaş dışında kalmayı başarmış olmasına rağmen savaşın bütün etkileri Türkiye'de de hissedilmektedir. İsmini hava saldırılarına karşı şehirlerin gece karatmaya alınmasından alan bu roman sadece fiziksel olarak değil, fikirsel olarak da bütün ülkenin bir karartmaya tabi tutulduğunu son derece sıradan gözlemlerle anlatır bizlere.
Rıfat Ilgaz'ın Sarı Yazma adlı eserini de okumuş biri olarak Mustafa Ural'ın hikayesinde Rıfat Ilgaz'ın hayat hikayesinden örnekler görmek mümkün. Bütün ülkenin yoksullukla, sefaletle mücadele ettiği yıllarda bir de insanların düşüncelerini karartanlarla uğraşmak zorundadır Mustafa Ural. Bu yüzdendir teslim olmayışı, bu yüzdendir sürekli cebinde "Bu gece teslim olacağım." kağıdıyla dolaşması. Sistemi düzeltmeye çalışırken sistemden kaçanlardan biri olmuştur Mustafa Ural. Ve soğuk, karanlık gecelerde sürekli kaçmak zorundadır.
Kitap kendini okutturmayı başarıyor. Size de Mustafa Ural'ın peşinden adım adım gitmek kalıyor sadece. Keyifli okumalar...