Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

rümeysa

rümeysa
@rmysamys
Sabitlenmiş gönderi
Ölmeden önce "ruhuna sahip olan" insanların sayısı, trajik denecek kadar azdır. "İnsanda en ender rastlanan şey kendine ait bir davranıştır," der Emerson. Büyük ölçüde doğrudur da. İnsanların çoğu, başka insanlardır aslında. Düşünceleri bir başkasının fikirleri, hayatları bir taklit, tutkuları birer alıntıdır.
Sayfa 116 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
103 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Genç Bir Şaire Mektuplar
Genç Bir Şaire MektuplarRainer Maria Rilke
8.4/10 · 931 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu durumda kendi kendilerinden bir çıkış yolunu nasıl ele geçirecek, çökük altında kalmış yalnızlıklarının derinliklerinden nasıl bir yol ele geçirip dışarı çıkacaklardır?
Sayfa 43 - Cem YayıneviKitabı okudu
Sevmek de iyidir, çünkü zordur sevmek. İnsanın insanı sevmesi: Bize verilmiş ödevlerin hepsinden zoru budur belki, tüm sınırların ötesinde bir ödevdir, en son sınama ve deneme, diğer bütün uğraşların kendisi için bir hazırlık sayılacağı bir uğraştır. Bunun içindir ki, genellikle bütün işlerde henüz toy gençler sevmenin üstesinden gelemez; sevmeyi öğreneceklerdir henüz. Tüm varlıklarıyla, yalnızlıklar ve korkular içinde hop hop atan yüreklerinin çevresinde bir araya toplanmış bütün güçleriyle sevmeyi öğrenmeleri gerekmektedir. Ama çıraklık denen şey kendi içinde kapalı uzun bir dönem oluşturur hep, dolayısıyla sevmeyi öğrenmek de yaşamın hayli içerilerine dek uzanır, sürer epey zaman: Seven kişiyi çoğalmış ve derinleşmiş bir yalnızlıktır bekler.
Sayfa 40 - Cem YayıneviKitabı okudu
Reklam
Noel yaklaşıyor, bir selam yollamadan edemedim size. Yalnızlığınıza her zamankinden daha güç katlanacağınız bayram günlerinde sizinle olacak selamım. Ama yalnızlığınızın büyüklüğünü duyumsarsanız buna sevinin; çünkü diye sorun kendinize, büyüklüğü içermeyen bir yalnızlık neye yarar? Topu topu tek bir yalnızlık vardır, o da büyüktür, kolay
Sanatçı olmak, hesap kitaplardan ve sayılardan el çekmek, özsularını aceleye getirmeyen ve baharın rüzgarlı fırtınalı havalarında istifini bozmaksızın ayakta duran bir ağaç gibi olgunlaşma sürecinden geçmektedir. Ya baharın ardından yaz gelmezse, diye bir korkuya kaptırmaz kendini ağaç; yaz gelir hep çünkü, ama önlerinde bir sonsuzluk varmış gibi öylesine tasasız bir suskunluk, öylesine bir enginlik içinde bekleyen sabırlıları gelip bulur ancak. Her gün öğrendiğim, Tanrının her günü şükranla bağra basılan acılar içinde öğrendiğim bir şey var: Sabır her şeydir.
Sayfa 19 - Cem YayıneviKitabı okudu
Mâşuk olmak, tutuşmak demektir. Âşık olmak: bitmez bir yağla ışık saçmak. Sevilmek fâni olmaktır, sevmekse baki olmak.
Sayfa 247 - MebKitabı okudu
Daha demin vardın, Bettine; seni görüyorum. Toprak hâlâ senden dolayı sıcak değil mi ve kuşlar, senin sesine hâlâ bir yer ayırmıyorlar mı? Şebnem başkalaştı, ama yıldızlar, yine senin gecelerinin yıldızları. Zaten dünya, senden gelmiyor mu? Çünkü kaç kere sen bu dünyayı aşkınla tutuşturdun ve onun yanıp tutuştuğunu gördün ve herkes uyurken bu dünyanın yerine gizlice bir başka dünya koydun. Tanrının yarattığı dünyaların hepsine sıra gelsin diye, her sabah Tanrıdan yeni bir dünya niyaz ederken kendini Allah'la bağdaşmış hissediyordun. Bu dünyayı korumak ve düzeltmek, sana zavallıca görünüyordu; onu eskitiyor ve ellerini hep başka dünya için uzatıyordun. Çünkü senin aşkın, her şeye yetişiyordu.
Sayfa 202 - MebKitabı okudu
Başlangıçtan itibaren, sanki ölümünden sonraymış gibi yayılmıştı. Oluşun içine adamakıllı yerleşti; onun bir parçası halinde; ve başından geçen şeyler ebediyen mevcuttular tabiatta; orada kendisini gördü ve adeta ıstırapla, kendini oradan söküp ayırdı; rivayetlerden çıkarır gibi kendini güçlükle tekrar keşfetti, bir ruhu çağırır gibi kendini çağırdı ve kendine tahammül etti.
Sayfa 202 - MebKitabı okudu
Reklam
Bütün kitapları okumayı vazife bilmediğimiz takdirde bir kitabı açmaya hakkımız olmamalıdır. Her satırla dünyanın bir parçasını koparıyoruz. Kitaplara başlamadan önce dünya, sağ salimdir ve kitaplar bitirildikten sonra belki yine bir bütün olacaktır.
Sayfa 198 - MebKitabı okudu
Ama pencereye bakar bakmaz, pencerenin duvar gibi örülmüş olmasını istiyordum. Çünkü anlıyordum ki dışarısı, hep aynı duygusuzlukla açılmakta ve dışarda da benim yalnızlığımdan başka bir şey bulunmamaktadır. Yüklendiğim ve büyüklüğü ile kalbim arasında artık hiçbir nispet bulunmayan yalnızlık.
Sayfa 163 - MebKitabı okudu
Beklemeliydi ve bütün bir ömür boyu, mümkünse uzun bir ömür boyu, mâna ve lezzet toplanmalıydı, ve sonra, tamamen sonunda belki iyi on mısra yazılabilirdi. Çünkü mısralar, insanların dedikleri gibi, hisler değil (his pek erken başlar), tecrübelerdir. Bir mısra için insan, birçok şehirler görmelidir, insanlar ve eşyalar görmelidir, hayvanlar
Sayfa 19 - MebKitabı okudu
Ve kimseniz yoktur ve hiçbir şeyiniz yoktur, elinizde bir valiz ve bir kitap sandığı, bir tecessüs bile duymadan, dünyada dolaşır durursunuz. Hayat mı bu: yersiz, yurtsuz, ana baba yadigârı eşyasız, köpeksiz. Hatıralar bulunsaydı bari. Ama kimde hatıra var ki? Çocukluk olsaydı bari, derinlere gömülmüş gibidir çocukluk. Bütün bunların hepsine yaklaşabilmek için ihtiyar olmak lazım, belki. İhtiyarlık, bana güzel gözüküyor
Sayfa 17 - MebKitabı okudu
Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey, şimdi oraya gidiyor. Orada ne olup bitiyor, cahiliyim.
Sayfa 5 - MebKitabı okudu
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.