Bütün bıkkınlıklar gerçekleşmeyen arzulardan kaynaklanır. Engellere, gecikmelere ve zorluklara takılıp kalırsanız, bilinçaltınız buna uygun bir şekilde yanıt verir ve kendi iyiliğinize olacak bir şeyi engellersiniz.
Her şeyi zihinsel bilimin mutlak yardımıyla kolay yoldan yapmayı arzulayın.
İnancın toprağa ekilen bir tohum gibi olduğunu bilin; türünü yansıtacak bir şekilde büyür. Fikri (tohumu) zihninize ekin, beklentiyle sulayıp gübreleyin ve gerçekleştiğini görün.
İnandığınız sürece istediğiniz her şeyi elde edersiniz.
Okur Takip Önerileri
Bilinçaltınıza sadece sizi her anlamda iyileştirici, şifa verici, yükseltici ve ilham verici telkinlerde bulunmaya çok dikkat edin. Unutmayın, bilinçaltınız espriden anlamaz. Dediklerinizi olduğu gibi kabul eder.
Sayfa 36Kitabı okudu
Bilinçli zihniniz neyin doğru olduğunu varsayar ve inanırsa, bilinçaltınız da onu kabul eder ve onun gerçek olmasını sağlar. İyi talihe, ilahi rehberliğe, doğru eylemlere ve hayatın tüm lütuflarına inanın.
Asla, "Buna gücüm yetmez," ya da "Bunu yapamam," gibi ifadeler kullanmayın. Bilinçaltınız sizi dikkatle dinler. Yapmak istediğiniz şey için paranızın ya da becerinizin olmamasını sağlar. Kendinize, "Bilinçaltımın gücü sayesinde her şeyi yapabilirim," telkininde bulunun.
Arabanızı çalıştıran benzin değildir. Bunu yapabilmesi için benzinin önce buharlaşması ve güç kazanmadan önce dönüşmesi gerekir. Tıpkı dünyanızın dilediğiniz yere varmasından önce zihninizin dönüşmesi gerektiği gibi.
Kadınlar kavga etmezdi ama bütün kavgalar kadınlar içindi, medeniyeti kadınlar kurmamıştı ama medeniyet kadınlar için kurulmuştu.
Sayfa 18Kitabı okudu
İnsan hayatının bir yerinde ölüyor aslında. Ruhuyla arasına yaşamak kadar uzun bir mesafe giriyor. Ölüyor insan ve yeniden diriliyor. Umut etmek için diriliyor, başlayabilmek için diriliyor, doğru dürüst bir tek cümle kurabilmek için diriliyor işte.
Zengin semtlerin sokakları, sabahın erken saatlerinde yoksulların aceleci adımlarıyla doluyor.
Savaş
...Bir ara dizi dizi giden karıncalara takıldı gözlerim. Onlar da çalışıyorlar, yuvalarına çerçöp taşıyorlardı. Fakat yanlarında kendileri kadar, belki kendilerinden daha çalışkan, dertli bir insanın oturduğuna aldırdıkları yoktu. Bu küçücük yaratıklara imrendim o anda. Acı, tasa bilmeden işlerini yapıyorlardı. Savaş olmasa karıncaları kıskanır mıydım hiç? Bir insan olarak utandım kendimden.
Sayfa 40 - TOLGANAYKitabı okudu
Ama, sevgili dost, aşk demek saygı demekse eğer
Biraz öteye yat, aşkımıza değer ver
Temiz bir genç erkekle el değmemiş bir genç kıza
Bu kadarcık ayrılık baştan yaraşırmış derler.
İşte oldu, orda kal, gecen hayırlı olsun. Ömrünün sonuna dek aşkın değişmeden kalsın!
Sayfa 113Kitabı okudu
Geçmişi toprağa gömersen yarınlar sana gül kokulu bahçeler sunabilir.
Vedalar gidene zor gibi görünür fakat inanın bana, kalana daha zordur. Gidene o yüzden "güle güle" derler, kalana temenni gibi "hoşça kal" derler. Giden güler, kalan hoş kalmaz.
Sayfa 27Kitabı okudu
İçerideki gözyaşları dışarı akandan daha yakıcıdır.
