Ağır ağır geliyordu. Birbirimize yaklaştık. Gözleri aşkla doluydu. Elli adım uzaklaştıktan sonra dönüp birbirimize doğru bir daha yürüdük. Kalabalık arasında yeniden belirdi, herkes silindi, yalnız o kaldı dünyada.
Yurdu yurt yapan, taş toprak değil, orada insanların yaşıyor olmasıdır. İnsansız yurt olmaz. O yüzden yurtseverliğin ilk şartının, insanlara, suçlu bile olsalar, insanca davranmak olduğunu sanıyorum.