Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rabia Taştan

Rabia Taştan
@rtastan
‘ Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim! '
Ankara
28 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Sevgiden söz aç. Ne çıkar; o seni anlarsa değil, sen onu anlarsan bir şeyler olacak.
Sayfa 116
Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!.. Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları... - Hişt hişt.
Sayfa 82

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor.
Sayfa 25
Ama sen yüzüp gittin. Hiçbir zaman balık olamayacağını biliyor muydun? Isık-Göl'e kadar yüzemeyeceğini, beyaz gemini göremeyeceğini ve ona '' Selam Beyaz Gemi, ben geldim, ben! " diyemeyeceğini biliyor muydun?
Sayfa 162
Reklam
Şüphesiz, kalbinin bir köşesinde, kendine özgü, açığa vurmadığı bir derdi vardı. Bir özlemi, onu çok duygulandıran, iç acısı veren bir şey vardı.
Sayfa 85
...kendi gözlerimi kendimden kaçırmak zorunda kalmak...
Sayfa 41
Yatışmak, kendimi şansa bırakmak, caddelerde kafam kaygıdan uzak yürümek bir hazdı benim için.
Sayfa 40
Yani, insan bir savaş alanıydı. Ceket, gömlek, pantolon ya da etek giymiş, kravat takmış, tıraş olmuş, kokular sürmüş bir savaş alanı. Gülümseyen bir savaş alanı. Öpen hatta, okşayan, konuşan, susan, çiçekler alıp çiçekler veren bir savaş alanı. Peki, bir barış bahçesi olamaz mıydı aynı insan? Şöyle, güllerin kuş cıvıltılarına, kuş cıvıltılarının güllere karıştığı, mutlu yüzlerle rengârenk bir barış bahçesi?
Sayfa 98
Reklam
Adına savaş denen şey, yeryüzünün herhangi bir noktasında başlayıp herhangi bir noktasında bitmezdi. Her şey gibi, o da insanda başlayıp insanda biterdi. Bu yüzden, cepheler falanca dağda ya da falanca ovada değildi. Cepheler, bütün acımasızlıklarıyla insanoğlunun içindeydi. Toprağı titrete titrete yürüyen tanklar, art arda gümbürdeyen toplar ve durup dinlenmeden kurşun kusan tüfekler insanoğlunun içindeydi. Hatta henüz icat edilmemiş silahlar da insanoğlunun içindeydi.
Sayfa 97
İnsanın zalimliğine ağaçlarla kuşlar, böceklerle otlar, hayvanlarla taşlar değil, ancak insan karşı koyabilirdi. Dönüp dolaşıp insanda başlıyordu her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordu. Gerisi boştu. Yani, insanın karışmadığı her şey masaldı.
Sayfa 65
Yavru kurt insan mantığına göre düşünüyor olsaydı yaşam denilen şeyi doymak bilmez bir iştah olarak özetler, dünyayı da sayısız kör ve şaşkın iştahların kovaladığı ve kovalandığı, avladığı ve avlandığı, yediği ve yenildiği, şiddet ve düzensizliğin hüküm sürdüğü, tesadüflerle, acımasızlıkla, plansız, sonsuz bir açgözlülük ve katliam karmaşasıyla yönetilen bir yer olarak tasavvur ederdi.
Sayfa 103 - "Bu1Anıdır."
" Eğer insanlar vasıtasıyla bir şeyler elde etmek istiyorsan onların kaygılarıyla arana mümkün olduğunca mesafe koymak zorundasın. Bu şekilde daha rahat hareket etme imkanı bulmuş, yüreğinden gelen gereksiz itirazlara kapı açmamış olursun."
Sayfa 189
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.