Bu ikiz kardeş olan beden ile ruhun birbirinden farklı ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar karşılanmadığında hem beden hem de ruh hasta olur. Bizler, şimdiye kadar bedenimizin ihtiyaçlarını çok önemsedik. Hiçbir zaman bedenimizi ihmal etmedik. Ona gerekli bakımı yaptık. Ya ruhumuz? Hiç düşündük mü ruhumuzun ihtiyaçlar nedir, ruhum da kirlenir mi, diye? Ruhuma bakım yapmazsam neler başıma gelir, diye kendimize sorduk mu acaba?
"O halde, bu dünya fani ise eğer, mü'minde bunun eseri görülmeliydi."
“yanlışlıkla bir masumu öldürmektense yanlışlıkla bir katili affetmeyi tercih” onun ölçüsüydü.
Sayfa 169Kitabı okudu
Biz ruhuz bedenimiz var
"Ruhumuz var" sözünü elestiriyotdu C.C. Lewis. Bu söz, insanı nedeniyle tarif eden, bedeni asıl, ruhu ona tabi gören anlayışın tercümanıydı. "Hayır" diyordu... ruhumuz var değil, biz ruhuz, bedenimiz var!
... görüntüyü kurtardığını düşünüyorsa kişi, "görünüyorum öyleyse varım" modundaysa, niye olmaya çalışsındı ki?
Doğru bilime, güzel sanata, iyi ahlaka verilmişti.
Ancak bağışlayandır ki bağışlanmaya hak kazanır, ancak affedendir ki affedilir zira. "Merhamet etmeyene merhamet edilmez" buyurmuştur Kudsî Nebi. Hesap Günü merhametle muamele görmenin lazımı, bu dünyada merhamettir
Kendisi olmaktan büyük kazanç, kendini kaybetmekten büyük kayıp yok velhasıl... Marifet, yükseleyim derken alçalmamak. Marifet, kazanırken kaybetmemek.
Kazanırken kendini kaybetmemek, büyük marifet...
Kız çocuğunu diri diri gömen insanları durduk yerde karıncaya basmaktan, haksız yere en küçük bir cana kıymaktan çekinir hale getiren bir din, kadına düşmanlık, cana düşmanlık, hayata düşmanlık simgesine dönüşmüştü kimi zihinlerde.
Ruh, cesed hesabına zaifleşir; cesed, ruh hesabına inceleşir.
Suret kalınlaştılar, hakikat inceleşir. Suret inceleştikçe, hakikat o nispette kuvvet bulur.
‘Ruhumuz var' değil; biz ruhuz, bedenimiz var.
"Amel imanın cüz'ü değildir; istiğfar imanın cüz'üdür."
Sayfa 172Kitabı okudu
Özel
Nohutluğunu hatırlamayan leblebiler gibiyiz şimdi.
Herkesi 'genel'leştiren bir 'özel’liğin peşine düşüp, özelliğimizi yitirmiş haldeyiz...
Sayfa 111 - İz yayıncılıkKitabı okudu
Her halükarda,halimiz, fakir müminler arasında yaşayıp "Hayatım da sizinledir, ölümüm de" diyen kudsi nebinin haline ve yaşayışına benzemiyor. Bilakis, dün onu bağrına basan mümin kardeşini bugün fakirliğiyle horlayan; dün sırtını ona dayamışken bugün onu : 'köylü, kaba, ve görgüsüz ' gören; büyüklük taslayan alçakların 'Bu çapulculara, bu fukara müminlerle yüz - göz olmamak şartıyla, buyurun aramıza!" mesajına olumlu cevap vermeye dünden razı ne kadar da çok insan var aramızda...
Sayfa 110 - İz yayıncılıkKitabı okudu