Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ruhsuz Cadi

Reklam
Ruhunun boğuk girdaplarında durmadan gidip gelen, yorulmadan gidip gelen, iyi kalpli bir kötüydün. Tıpkı İstanbul gibiydin.
Bizi başkalarından üstün kıldığını sandığımız bu acının hayatta bir karşılığı yoktu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tamamlanmamış, eksik bir varlıktım. Tıpkı hayat gibiydim.
Oysa kutsallık hiç saf değildir sevgili;gücünü zayıfların kanından alır. Mükemmellik, kaybedeni çok, anlamsız ve haksız bir yarıştır. Saflığın içinde birçik günah gizlidir. Ben bu kutsal aşkın kan kaybeden zayıfıydım işte.
Reklam
Sen hep, sana hayat kadar kötü davranan kadınları sevdin. Sakın benden de bunu isteme n'olur... Yapamam.
Aşk hâlâ yüzünde taşıdığın, o derin, o bir türlü iyileşmeyen yara izi değildir sevgili...
Yokluğun, elinin, kokunun, soluğunun değdiği her şeyi dünyanın en değerli hazinesi gibi saklayan, bu yarı deli, bu hayattan kopuk ruhum... Kapat gözlerini ve bana bak: Ben diye ne varsa gördüğün, işte o senin yokluğun....
İki aile grubu da birbirinden tamamen farklı sebeplerle devlete karşı bir kızgınlık dıysalar da silahlı çatışmanın çözümünde gücü, yetkisi ve sorumluluklarında ötürü devleti tek aktör olarak görmekte, çözümü devletin atacağı adımlardan beklemektedirler.
Sayfa 159Kitabı okudu
Bütün hayatı çatışma bölgesinde geçmiş, korucu olup olmama ikilemini yaşamış ve zorunlu göç mağduru olan bir kişinin sorunu "devlet şiddeti" olarak tanımlaması ya da çatışma bölgesinden uzakta yaşarken bir anda evladının bir silahlı çatışmada öldürülmesiyle ayatı derinden değişen bir anne babanın sorunu "PKK terörü" olarak görmesi anlaşılır bir durumdur.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'de otuz yıldır devam eden bir çatışmanın göbeğinde yaşıyorsanız ve hatta şartlar çocuğunuzu bu savaşın öznelerinden biri yapıverdiyse siz de siyasetin içine doğuverirsiniz.
Sayfa 125Kitabı okudu
Aslında birçok devlet için terör kavramının ülkede gerçekleşen insan hakları ihlaller, adaletsizlik ve şiddet içeren yöntemler için bir bahane olarak kullanılması alışılmış bir durumdur, zira terör kavramı bir anlamda yetkililerin sorumluluk almak durumunu es geçmeleri için meşru bir zemin yaratmıştır.
Kürt sorununa yaklaşımda egemen olan terörle mücadele yöntemini tersten okutan Ertürk şiddet ortamının ortaya çıkmadında demokratik kurumların işleyişindeki başarısızlık ve baskıcı politikaların etkili olduğunu ve bunun da var olan yasal sistemin meşruluğundan kuşkuya düşülmesini beraberinde getirdiğini söylemektadir.
Devletin Kürt sorununa yaklaşımında ağır basan Kürt sorununu "PKK terörüne" indirgeme eğilimi, sorunun tüm boyutlarıyla irdelenmesi önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Zira sorunun kökenleri üzerinde düşünmenin ve buradan hareketle toplumsal, ekonomik, kültürel ve etnik farklılıklar ve ayrımcılık zeminlerinde geliştirilecek politikaların barınamayacağı bir ortam yaratmaktadır.
Leong'un ifadesiyle "açlıktan ölmek silahla vurularak ölmekten daha iyi değildir. "
1.614 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.