Kitabın genelde Türk düşmanı olduğu söyleniyor. Bunun en önemli sebebi o dönem İzmirindeki Türk mahallelerinin fakir ve pislik içerisinde olduğunu söylemesi. Buna tepki duyabiliriz. Ama tepki duyan kişilerin bunu araştırması gerekiyor. Bu yorumlar Türk düşmanlığından mı ileri geliyor? O dönem İzmirin kenar mahallelerini mi anlatıyor.
Kaldı ki yazarımız o donemdeki Türk zenginlerden o şekilde bahsetmiyor. Ve zaten evlendiklerinden bazıları Türk.
Bir diğer eleştiri noktası da çok fazla karakter olması bunu diyenler bir de Yüzyıllık Yalnızlık kitabını okusun :) Sıkıldım bitiremedim korkunçtu dağınıktı diyenleri anlamıyorum. Ve bazen bazı noktalar da anlaşılmamış gibi geliyor.
En basiti romanda teyzesinin sandığını bulan kişi yazarımız. Teyzesinin adı Katina. Ve Katina teyzesinin gerçekten el aldığı büyücü kadın da bir Türk. Kitap o dönem İzmiri'nin yaşantısını insanın gözünün önünde canlandırıyor. Şimdiye kadar yorum yapan herkesin atladığı bir nokta var. Katina belki istediklerinden bazılarını elde etti ama çok büyük bedeller de ödedi.
Hırsları açısından 17 yaşındaki halinden ileri gidemedi . Ve Atartiti ana da bunun altını çiziyor. Öğrendiklerinin getirdiği potansiyeli sadece dar alandaki çıkarları için kullandı.